Background Image
Previous Page  89 / 341 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 89 / 341 Next Page
Page Background

Aydınlanma ve Ceza Hukuku

88

nemine girmekte ise de, hem cezalandırma konusunda Kant’ı takip

ettiğinden, hem düşüncelerinin kökeni Aydınlanmaya dayandığından

burada değinme gereği duyduk.

153

Hegel, insanın irade hürriyetinin ve

bunun doğal sonucu olan eylemlerinden sorumluluğunun altını çizer

ve yalnızca hayvanların gerçek anlamda sorumsuz ve suçsuz olabi-

leceklerini söyler.

154

Kısacası Hegel’e göre, her bir haksız saldırı veya

ihlal, bir hakkın inkârıdır ve her savunma veya ceza ise hakkı inkâr

eden saldırının ret ve inkârı olarak hakkın doğrulanmasına vesile ola-

caktır.

155

Sanayi Devrimi ve pozitif bilimlerdeki gelişmeler, felsefenin etki-

sini azaltmış, Hegel okulunun çözülmesiyle pozitivizm felsefi düşün-

cesi hakim olmaya başlamıştır.

156

Böylece, tabii hukukun eleştirisin-

den, Aydınlanmanın diğer bir ürünü Pozitivist Ceza Hukuku Okulu

doğmuştur.

4-Karma Teori

Faydacı ve idealist teorilerin birleştirilmesiyle kurulmuş olup,

Fransa’da Rossi

157

, İtalya’da Beccaria, Almanya’da Geyer gibi düşünür-

ler öncülüğünü yapmıştır. Bu görüşe göre suçların cezalandırılması

toplumsal barışın korunması açısından faydalıdır ancak cezalandırma

adaletli olmalıdır.

158

Yine de, teorinin saydığımız, başlıca savucula-

rının kimisi toplumsal faydayı kimisi ise adaleti ön plana almıştır.

159

dizginlenmesi gerektiğini söyleyerek Hobbes’un doğal durumuna yakınlaşır.

(G.W.F. Hegel, Tarihte Akıl, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 1995, s.116) Romantizm

döneminde Hegel, bilginin her zaman bağlama tabii olduğunu, her zaman çatış-

ma halindeki düzlemlerin koşulları sonucu oluşacağını söyleyecektir. 19.yüzyıl

sonları, arkeologlar ve Darwin, böylelikle fizikçilerin öne sürdüğü gibi mutlak

evrensel yasalar aramak yerine belirli koşullardaki evrimci gelişmenin şartlarını

araştırdılar. (McNeil, s.673) Böylelikle 80 yıldan uzun bir süre Alman idealizmi

felsefi dünyanın fikirler tarafından kurulduğunu söyleyecektir.

153

Beccaria’nın ünlü Suçlar ve Cezalar Hakkında adlı yapıtı, Katolik Kilisesi’nin bas-

kısıyla Almanya’da uzun yıllar yasaklı kitaplar listesinde kalmış, Kant ve Hegel’in

kefaret teorisini geliştirmeleriyle birlikte bu yasak ancak kalkmıştır.(Demirbaş, İn-

faz Hukuku, s.123)

154

G.W.F Hegel

,

Tarihte Akıl, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 1995, s.107

155

Muharrem Özen, Türk Ceza Hukukunda Meşru Müdafaa, Yetkin, 1995, s.37

156

Gökberk; s. 410

157

Rossi’nin görüşleri için bkz. Dönmezer/Erman, s.61

158

Demirbaş, s.77

159

İlhan Üzülmez, “Ceza Sorumluluğun Esası ve Cezalandırmanın Amacına Dair

Düşünce Hareketleri”,

AÜEFH Dergisi

, 2001, C. V. S. 1-4, (s.259-294), s.269