Background Image
Previous Page  305 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 305 / 497 Next Page
Page Background

Kamu Denetçiliği Kurumu ve Vergi Uyuşmazlıklarında Uygulaması

304

da bir uzlaşma ortamı sağlanarak farklı partilerin onayladığı bir baş

denetçinin göreve seçilmesi mümkün olmayacaktır. Bu şekilde seçilen

bir baş denetçinin ne kadar tarafsız davranabileceği ise tartışmalıdır.

Bağımsızlığı tarafsızlığı garanti altına alınamayan bir baş denetçinin

idarenin işlem, eylem ve tutumlarını da sağlıklı şekilde denetlemesi-

nin ne ölçüde mümkündür?

Tüm başvurular hakkında geçerli olan dolayısıyla vergilendirme

işlemleri bakımından da sorun teşkil edilebilecek hususlar yukarıda

açıklandığı gibidir. Bunlara ek olarak, vergilendirme işlemlerinin özel

niteliği gereği ayrıca ele alınması gereken tartışmalı konular bulun-

maktadır. Bu konulardan ilki, kamu denetçiliği kurumuna başvura-

bilecek kişiler hakkında yapılan düzenlemelerdir. Kamu Denetçiliği

Kanunu, kuruma başvurabilecekleri, bir sınırlama olmadan gerçek

ve tüzel kişiler olarak belirlemiştir. Yönetmelikte ise, başvurmak için

“menfaat” ihlali aranmaktadır. Başvurularda menfaat ihlalinin aran-

ması, bir yandan kanunda olmayan bir sınırlamanın yönetmelikle ge-

tirilmesi sorununu doğurmakta diğer yandan başvuruları kısıtlayıcı

etkisi nedeniyle kurumun getiriliş amacına ters düşmektedir. Başvu-

ru koşullarını zorlaştırıcı nitelikte düzenlemeler, kamu denetçisinin

denetimini de zorlaştırıcı sonuçlar doğurmaktadır. Kamu denetçiliği

kurumu, idarenin eylem, işlem ve tutumlarında insan hakları ihlali

yapmasının önüne geçmek için düzenlenmiştir ve menfaat ihlali şartı-

nın dar yorumlanması, bazı işlemlerde kamu denetçiliği kurumunun

alternatif çözüm yolu olma özelliği ile çelişebilecektir. Kanun ve yö-

netmeliğin farklı şekilde düzenlenmesi, farklı uygulamalara meydan

verebileceği için hak kayıplarına neden olmaya açıktır. Kişinin yasa

hükmüne dayanarak başvurması ve kamu denetçisinin yönetmelikte

yazdığı haliyle menfaat ihlali araması halinde başvuru reddedilecek-

tir. Fakat bu şekilde usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle reddedilen

başvuruların dava açma süresini durdurup durdurmayacağı konu-

sunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu belirsizlik hem denetçiler

arasında farklı uygulamalara yol açabilecek hem de hak kayıplarına

neden olabilecektir.

Kuruma başvurabilecek kişilere kanunda bir sınırlandırma geti-

rilmeyip; yönetmelikte yer alan menfaat şartı tartışmasını vergi uyuş-

mazlıkları açısından da ele almak gerekmektedir. 123 sayılı Vergi Usul

Kanununun (VUK) 377. maddesi, vergi mahkemelerinde dava açabi-