Background Image
Previous Page  367 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 367 / 497 Next Page
Page Background

Gündelik Dil Felsefesi, Betimleyici Sosyoloji ve Eleştirellik

366

kişiye söz verdiğinizde, olan biteni betimlemiş olmazsınız, ama bu

ifadeyi kullanarak kendi üzerinizde bir ahlaki yükümlülük yaratmış

olursunuz. Hart dilin bu tür edimsel kullanımının hukuk için oldukça

önemli olduğunu düşünür.

17

Hart’ın hukuki eylem teorisinde J. L. Austin’in dil felsefesi ile pa-

ralellikler görülür. Hukuki, yani hukuk düzeni içinde anlam bulan ey-

lemler, Hart’a göre, aktörün bir hukuki yetki kullanmakta olduğu var-

sayımı altında gerçekleşir. Bunlar sözleşmeye girmek, tek taraflı irade

beyanında bulunmak, vasiyet düzenlemek olabileceği gibi, bir yasa

çıkarmak da olabilir. Bu yetkilerin dayanağı onları sağlayan kurallar-

dır ki, bu tür kurallar eylemin geçerli sonuç doğurabilmek için hangi

özellikleri taşıması gerektiğini ve kim tarafından yapılması gerektiği-

ni ortaya koyarlar. Yetki veren bu kurallar da, zorunlu olarak, eylemin

bu koşullar sağlandığında yükümlülük doğurduğunu söyleyen bir

başka kuralla bağlantılıdırlar. Yetki veren kurallar ile görev yükleyen

kurallar arasındaki fark Hart’ın teorisinin merkezinde yer alır. Bunun-

la bağlantılı olarak görev yükleyen birincil kurallar ile yetki veren ku-

ralların dahil edildiği ikincil kurallar arasında yapılan ayrım yoluyla,

Hart’ın teorisi hukuk düzenini “birincil ve ikincil kuralların birliği”

olarak gösterir.

18

Buradaki temel husus, hukuki yetki kullanımı ile geçerli sayılan

tüm eylemlerin, o eylemi hukuk içinde bir eylem olarak kuran bir ku-

ralı varsaymalarıdır. Bu demektir ki, tüm kurallar kural üreten bir ey-

lemden, yani kural üretmeye yönelik bir iradeden veya söz ediminden

doğmazlar. Bir eylemin kural üreten bir eylem olabilmesi, ancak bir

başka kuralın o eyleme kural üretme yetkisi vermesi sayesinde müm-

kündür. Kuraldan kurala gidişin bir noktasında, kural üretme yetkisi

veren bazı kuralların kendilerinin bu yolla üretilmemiş olduklarını

kabul etme zorunluluğu doğacaktır.

19

Hart, iradeci pozitivist John Austin’in hukuku egemenin yaptı-

rımlarla donatılmış emirlerine ve bunlara yönelik genel bir itaat alış-

kanlığına indirgeyen teorisini kelimeleri yanlış kullanmakla eleştirir.

Öncelikle Austin “emir” kelimesini kullanırken bir siyasal toplumun

17

Hart, 1983, s. 276.

18

Hart, 1997, 5. ve 6. bl.

19

MacCormick, Bankowski, s. 123.