Background Image
Previous Page  368 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 368 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (114)

Saim ÜYE

367

egemeni ile bir soyguncu arasında fark gözetmemiştir. Aynı sorun,

“yükümlü kılınmak” ve “yükümlülük sahibi olmak” terimleri ara-

sındaki farkta da ortaya çıkar. Hart’a göre, bunlardan ilki açık şiddet

tehditi altında olma hali için, ikincisi ise bir hukuk düzenine muha-

tap olma hali için uygundur. Bu tür bir analiz için Hart’ın önerdiği

teknik, kelimelerin kendi başlarına ne anlam taşıdıkları sorusunun

yerine, onların belli bir bağlam içinde kullanıldıklarında üstlendik-

leri işlevi ikame etmektir.

20

Burada önemli olan husus, Hart’ın bu

ayrımın gündelik dil pratiğine bakılarak saptanabileceği iddiasında

olmasıdır.

Hart John Austin’de “emir” kelimesini kullanılışında bulduğunu

söylediği yanlışlığı, onun devlet ve hukuk anlayışını zımnen bireysel

eylemlerle analoji yaparak oluşturmuş olmasına bağlar. O halde Hart

bu analojinin doğru olmadığı kanısındadır ki, bu fikri esasen dilin

farklı alanlarındaki ifade biçimleri arasında yapılan analojinin yan-

lış anlamalara yol açtığını belirten Wittgenstein’da buluruz.

21

Hukuk

düzeni bir birey gibi davranmaz; o bir dizi bireylerden ve kurumlar-

dan müteşekkildir. Ancak bu, bireylerin bir hukuk düzenine muhatap

olma halini nasıl kavramsallaştırdıklarını saptamamızı engellemez.

“Yükümlü kılınmak” ile “yükümlülük sahibi olmak” arasındaki fark,

“itaat” kavramının hangi durumlar için kullanılabileceğinin saptan-

masında işe yarar. Bu kavram, Hart’a göre, sıradan vatandaşlar için

uygunken, resmi görevliler için uygun değildir. İtaat durumunda itaat

edenin bunu yaparken taşıdığı şahsi kaygılar değişebilir; ancak resmi

görevlilerin genel tavırlarının nitelenmesinde içsel bir bakış, yani bir

kabullenme söz konusu edilir. Yasakoyucunun kendine yetki veren

kurallara itaat ettiği söylenemez; bir yargıç tanıma kuralını uygular-

ken ona itaat etmiş olmaz. Hart, gündelik dil kullanımındaki bu fark-

lılıklara dikkat edilmesini öğütler.

22

Belirtilen hususlarda, Hart’ın gündelik dil felsefesini dayanak ola-

rak kullandığı noktaları görüyoruz. Hart’ın, felsefedeki gelişmelerin

dilin farklı işlevlerine dair bir farkındalık geliştirdiğini ve bu yolla

bize dünyayı daha iyi anlayabilmek için uygun araçlar sağladığını dü-

20

Hart, “Analytical Jurisprudence in Mid-Twentieth Century: A Reply to Professor

Bodenheimer”, University of Pennsylvania Law Review, 105, 1957, s. 961-962.

21

Wittgenstein, s. 62.

22

Hart, 1997, s. 115-116.