

Gündelik Dil Felsefesi, Betimleyici Sosyoloji ve Eleştirellik
368
şünmesinin nedeni bu dayanaktır. Böylece analitik felsefenin sadece
kelimelerle ilgilenmekle yetindiği yanılsamasından kurtulur ve keli-
melerle ilgilenmenin esasında hayatın kendisi ile ilgilenmek olduğunu
fark ederiz. Muğlak olduğunu düşündüğümüz kelimelerde bile, Hart’a
göre bu yolla, gölgeli olmayan çekirdek bir anlamın varlığı keşfedile-
bilir. Bu çekirdek anlam, bizi farklılıkların ardındaki asgari ortaklığa,
yani ilgili kelimenin veya ifadenin standart kullanım biçimine ulaş-
tırır ki, bundan sonra yapılacak şey, farklılıkları bu standart biçimin
taşıdığı unsurlardan bazılarının yokluğu temelinde anlamaya çalış-
maktır. “Yükümlülük sahibi olmak” ifadesinin standart biçimde kul-
lanıldığı sosyal bağlamın bir hukuk düzeninin varlığına işaret ettiğini
belirten Hart, bu yolla John Austin’in yapamadığı ayrımı yapabildiğini
ileri sürer.
23
Hart’ın içsel ve dışsal bakış tarzları arasında yaptığı ayrım saye-
sinde yorumsamacı yöntem analize dahil edilir. Dışsal bakış tarzında
açıklama basit gözlemcinin yaklaşımını esas alırken, içsel bakış tar-
zında ilgili sosyal grubun bir kuralı ortak davranış standardı olarak
kabul etmesi söz konusudur. Bir sosyal grubu dışarıdan gözlemleye-
rek orada davranışla ilgili belli düzenliliklerin varlığını saptayabilir-
siniz, ancak gideceğiniz yer bu kadardır. Kuralların, onları bizzat ha-
yatlarında kullanmakta olanlar için üstlendiği rol ise ancak, onların
gözüyle, içerden bakılarak anlaşılabilir. John Austin, Hart’a göre, içsel
bakış tarzını dışladığı için de hataya düşmüştür. Burası, Hart’ın gün-
delik dil felsefesi ile faillerin eylemlerine yükledikleri öznel anlamları
anlamaya çalışan yorumsamacı sosyal bilim yöntemini buluşturduğu
noktadır. Ortak pratik, böylece, hukukun varlığı için kurucu bir unsur
haline gelir.
Hart, dışsal bakış tarzının sosyal gerçekliği kavrayamayacağı ka-
nısındadır ve ona göre John Austin’in hukuk teorisinde yapılan bun-
dan ibarettir. Bu yolla ancak gerçekliğin çarpıtılmış bir biçimiyle kar-
şılaşırız. Gerçekliği olduğu haliyle kavrayabilmek için ise, gündelik
pratiğe içerden bakmak gerekecektir. Böylece, hukuk düzeninde, sıra-
dan vatandaşların genel itaatleri ile resmi görevlilerin ikincil kuralları
ortak davranış standardı olarak kabullenişlerinin birlikte bulundukla-
rı saptanır. Resmi görevlilerin ortak standardı, onların kuraldan sap-
mayı bir eleştiri nedeni olarak görmeleri anlamında “eleştirel” olarak
kabul edişleri sayesinde saptanacak bir durumdur.
23
Hart, 1957, s. 967-968