Background Image
Previous Page  347 / 517 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 347 / 517 Next Page
Page Background

“Atatürk” Markasının Hükümsüzlüğü ile İlgili AB Adalet Divanı Kararı Üzerine Düşünceler

346

Smith veya Garcia gibi yaygın isimler bile, (Adalet Divanı’nın C-404/02 sa-

yılı kararı, par.30, 26) ayırt edicidir. Bu durum devlet başkanları da dahil önde

gelen kişilerin isimleri için de geçerlidir. Devlet başkanlarının isimlerinin ayırt

edici olmadığına dair önceki uygulamalar artık uygulanmayacaktır

”. Ofis’in

web sitesinde de halka açık yayınlanmakta olan Ofis Kılavuzu’nda ifa-

de edilen uygulamalar OHIM’in kabul ettiği kurallar dizisi olup daha

yüksek bir mercinin kuralları ile uyumlu olması kaydıyla, OHIM bu

kurallara uymak zorundadır.

− Ayrıca belirtmek gerekir ki, söz konusu markanın ayırt edici ol-

madığına dair iptal talep edenin ileri sürdükleri, uygun delillerle des-

teklenmemiştir. Örneğin iptal talep eden, Atatürk isminin Türkiye’de

yasalar çerçevesinde korunduğunu ve bunun sonucunda hiçbir va-

tandaşın bu ismi alamadığını; yasaların Atatürk’ün şahsiyet haklarını

koruduğunu ve isminden ekonomik olarak faydalanmak da dahil ha-

tırasına müdahaleleri yasakladığını ileri sürmüştür. İptal Birimi, iptal

talep edenin, ismin tek olmasından (Türkiye’de hiç kimsenin adı Ata-

türk olamaz) dolayı Türklerin ve Avrupa Birliğinde yaşayan Türk asıl-

lı insanların söz konusu malların üzerindeki Atatürk ibaresini ticari

kaynak göstergesi olarak algılamayacaklarını, zira bunları Atatürk’ün

kendisinden (örneğin, mirasçıları veya Türk Devleti) kaynaklandığı-

nı veya Atatürk’e karşı bir hayranlık ifadesi olarak algılayacaklarını

ileri sürdüğünü anlamıştır. Fakat bu sav, işaretin ayırt edici olmadığı-

na dair ileri sürülenleri destekleyip desteklemediğine bakılmaksızın,

huzurdaki hükümsüzlük işleminde nazara alınamaz, zira iptal talep

eden iddialarına dayanak kanun maddesini sunmamıştır. Türk Huku-

ku iptal talep edilen tarafından ispat edilmesi gereken bir meseledir.

Böyle bir delilin yokluğunda, iptal talep edenin Atatürk kelimesinin

kaçınılmaz surette ve yanılma payı olmaksızın Türk devlet adamına

işaret ettiği yönündeki iddiası önemini yitirmektedir.

− İptal talep edenin Almanya Patent Ofisi’nin kararına atfı söz ko-

nusu olduğunda da aynı sonuca varmak gerekmektedir. Burada belirt-

mek gerekir ki, TM sahiplerinin haklı olarak belirttiği gibi Ofis ulusal

merci kararları ile bağlı değildir. Ancak yine de, kararın mantığı ve

neticesi değerlendirilir. TM sahiplerinin haklı olarak ileri sürdükleri

üzere, iptal talep eden, Atatürk’ün sadece Almanya’da yaşayan Türk

asıllı insanların çoğu tarafından değil Alman halkının büyük bir bölü-

mü tarafından da bilindiğine dair karardan sadece birkaç cümle sun-