Background Image
Previous Page  349 / 517 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 349 / 517 Next Page
Page Background

“Atatürk” Markasının Hükümsüzlüğü ile İlgili AB Adalet Divanı Kararı Üzerine Düşünceler

348

olmamasına rağmen etkilenen halk kesiminin algısına dayanamaz, ret

kararı ortalama duyarlılık ve hoşgörü eşiği olan makul insan kriteri

çerçevesinde verilmelidir.

− İptal talep eden, Türk yasaları Avrupa Birliğinde geçerli olma-

sa dahi, bu yasaların Türklerin Atatürk’e hayranlıklarını, minnettar-

lıklarını ve ayrıca günümüzdeki önemini göstermekte olduğunu ileri

sürmektedir. İptal talep eden buna ilaveten, Türklerin ve Avrupa Birli-

ğinde yaşayan Türk asıllı kişilerin Atatürk’e hayran olması nedeniyle,

söz konusu markanın “

dini ve sosyal olarak aşağılayıcı olup ticaret alanının

önemli bir bölümünün duyarlılığını rencide edebileceğini; Atatürk isminin ti-

carileştirilmesinin Avrupa halkının büyük bölümünün ahlak duygusuna ters

düşeceğini ve en azından Türk asıllı insanlar ile yerel halk arasında sosyal

barışı bozacağını

” ileri sürmektedir.

− İlk olarak, İptal Birimi, iptal talep edenin Atatürk isminin halk

tarafından kullanımını veya ticarileştirilmesini engelleyen hiçbir ka-

nun metnini sunmadığını yinelemektedir. İkinci olarak, iptal talep

edenin atıfta bulunduğu Türk Hukuku olup Avrupa Birliği için geçerli

ve bağlayıcı değildir. Dolayısı ile, “kamu politikası” “demokratik bir

toplumun ve hukuk devletinin işlemesi için gerekli olan hukuk kural-

ları bütünü” olarak tanımlanmakta olduğundan ve iptal talep edenin

Atatürk isminin korunduğuna dair bir kanun hükmünün Avrupa Bir-

liği içerisinde mevcut bulunduğunu ispatlayamadığından dolayı söz

konusu markanın Topluluk Markası Tüzüğü m.7/1-f uyarınca “kamu

düzenine” aykırı olduğu iddiasının reddedilmesi gerekmekte olduğu

sonucuna varılmaktadır.

− İptal talep edenin markanın “genel ahlak kurallarına” aykırı ol-

duğu iddiası bakımından, Topluluk Markası Tüzüğü m.7/1-f hükmü-

nün mantığının, hukuk düzenini zayıflatacak bir tekel hakkının ve-

rilmesine sebep olacak markanın tescilinin engellenmesi olduğunun

hatırlanması gerekmektedir. Bu madde uyarınca markaya itiraz edi-

lebilmesi için, markanın normal duyarlılıktaki insanlar üzerinde açık

bir şekilde rencide edici etkisinin olması gerekmektedir. Bu bakımdan

Ofis, güçlü “olumsuz” çağrışım yaratan isimlerin tescilini kabul etme-

mektedir, ancak burada böyle bir durum söz konusu değildir.

− İptal talep eden, “ATATURK” markasının kullanımının, Türkler

ve Avrupa Birliğinde yaşayan Türk asıllı insanlar arasındaki normal