Background Image
Previous Page  355 / 517 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 355 / 517 Next Page
Page Background

“Atatürk” Markasının Hükümsüzlüğü ile İlgili AB Adalet Divanı Kararı Üzerine Düşünceler

354

16. Topluluk Markası Tüzüğü m.7/1-f uyarınca, kamu düzenine veya

genel ahlak kurallarına aykırı markalar tescil edilemez. Tüzük

m.7/2 gereğince, m.7/1’de yer alan tescil red nedenlerinin tüm Av-

rupa Birliği genelinde bulunmasına gerek olmayıp Birliğin sadece

bir kısmında oluşması yeterlidir (bkz. 20 Eylül 2011 tarihli T-232/10

sayılı karar, par.26).

17. Topluluk Markası Tüzüğü m.7/1-f’nin lafzı çok geniş olup yoruma

açıktır. Bu madde açıkça Ofis’e marka koruması altına alınabile-

cek işaretlerin uygunluğunu değerlendirmede ahlaki muhakeme

yapma görevi vermektedir. Saygısız veya hoşa gitmeyen ile ciddi

şekilde kötüleyici ve rencide edici arasındaki sınırın işaret tara-

fından aşıldığını belirlemek son derece güçtür. Bu bakımdan, ah-

laki nedenlerden dolayı olmasa da en azından kamu düzeni ve

halk nezdinde kargaşa yaratma riski nedenlerinden dolayı halkın

önemli bir bölümünün dini duygularını ciddi bir şekilde rencide

edici işaretler de tescil edilmemektedir (bkz. 6 Temmuz 2006 ta-

rihli R 495/2005-G sayılı karar, par. 14).

18. İşaretin kamu düzenine veya genel ahlak kurallarına aykırı olup

olmadığının değerlendirilmesi, işaretin marka olarak kullanılma-

sı sonucu Avrupa Birliğindeki veya Birliğin bir kısmındaki ilgili

halk nezdinde oluşan algıya göre yapılmalıdır. Bazı durumlarda,

Avrupa Birliğinin bir kısmı sadece bir Üye Devletten ibaret olabilir

(bkz. 20 Eylül 2011 tarih ve T-232/10 sayılı karar, par.50).

19. Dilsel, tarihsel, sosyal veya kültürel nedenlerden dolayı ilgili halk

tarafından kamu düzenine veya genel ahlak kurallarına aykırı

olarak algılanması muhtemel işaretler tüm Üye Devletlerde aynı

değildir (bkz. 20 Eylül 2011 tarih ve T-232/10 sayılı karar, par.32).

20. Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı

olduğu ve Türkiye’yi modernleştirmek için devrim niteliğinde

sosyal ve politik reformlar (örneğin, kadınlara özgürlük verilmesi,

İslami kurumların kaldırılması ve Batı yasalarının, kıyafetlerinin,

takvim ve alfabesinin uygulamaya sokulması gibi) yapması nede-

niyle modern Türkiye’nin kurucusu olarak tanındığı bilinen bir

olgudur.

21. Son on yıl içerisinde Avrupa Birliğindeki Türk halkının ve dolayısı