

Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yönlerine Dair Lahey Sözleşmesi: ...
506
Lahey Sözleşmesi çerçevesinde içeriğinin belirlenmesi noktasında,
Türkiye hakkında verilmiş olan en önemli kararlardan biridir. Dava,
Türk ve İsviçre yetkili makamlarının, annesi tarafından İsviçre’ye ya-
sadışı götürülen çocuğun mahkeme kararları uyarınca ivedi olarak
Türkiye’ye dönmesi hususunda uygun önlemlerin alınmasına dair
yükümlülüklerini yerine getirmedikleri iddiasına dayanmaktadır.
Mahkemeye göre; velayetin verildiği başvuran ile oğlunun birlikte
yaşamaya devam etmeleri, mevcut davada da uygulama alanı bulan
AİHS’in 8. maddesinin birinci paragrafı anlamında aile hayatının te-
mel bir unsurunu oluşturmaktadır. AİHS’nin 8. maddesi, bir ebevey-
nin çocuğu ile yeniden birleşmesini sağlayacak önlemlerin alınmasını
talep hakkının yanı sıra, ulusal makamların bu önlemleri alma yü-
kümlülüğünü de kapsamaktadır. Bu husustaki belirleyici nokta, ulu-
sal makamlarca, uygulamadaki mevzuat ya da mahkeme kararlarıyla
ebeveyne tanınan velayet, ziyaret ya da birlikte yaşama hakkının icra-
sını kolaylaştırma noktasında kendilerinden beklenilen bütün makul
önlemlerin alınıp alınmadığıdır. Ancak Mahkeme, ulusal makamların
bu konudaki önlem alma yükümlülüğünün mutlak olmadığının altını
çizerek, söz konusu tedbirlerin nitelik ve kapsamının her davanın ko-
şullarına bağlı olduğunu isabetli olarak belirtmiştir. Mahkemeye göre,
bu alanda AİHS’in 8. maddesinin Sözleşmeci Devletler’e yüklediği po-
zitif yükümlülükler, 1980 tarihli Lahey Sözleşmesi ışığında yorumlan-
malıdır. Lahey Sözleşmesi uyarınca, merkezi makamların kendi ara-
larında yardımlaşması ve çocukların derhal iadesini sağlamak üzere
ilgili devletlerin yetkili mercileri arasındaki işbirliğini teşvik etmesi
gerekmektedir. Somut olayda Mahkeme, Türkiye ve İsviçre’nin adli,
diplomatik ve polis düzeyindeki girişimlerinin başvuranın arzuladığı
şekilde yürümemesi ve ilgili şahsın daha kısa sürede istenilen sonu-
cu elde edememesinin, Türkiye ve İsviçre yetkili makamlarının pasif
kaldıkları anlamına gelmeyeceğine işaret etmiştir. Nihai olarak Mah-
keme, çocuğun kaçırılmasi ile Türkiye’ye geri dönüşü arasında belli
bir süre geçmesine rağmen, Türk ve İsviçre yetkili makamlarının iç
hukukları ve uluslararası sözleşmeler uyarınca gerekli tüm prosedür-
leri yerine getirdikleri sonucuna varmış ve olayda 8. maddenin ihlal
edilmediğine hükmetmiştir
83
.
83
Küçük – Türkiye, § 59-77.