

TBB Dergisi 2016 (116)
Hayrettin YILDIZ
151
kasının fiilinden dolayı mali sorumluluk ise kamu hukukunun ya da
idare hukukunun değil esasen sigorta hukukunun konusunu oluştur-
maktadır. Gerçekten de yalnızca sigorta hukukunda belli bir sözleşme
çerçevesinde zarar oluşmadan önce sigorta eden mali sorumluluğu
yüklenir. Sigortanın geçerli olması için, aynı veya benzer risklere ma-
ruz kalan belli bir insan topluluğu, yine belli bir prim ödeyerek riskin
gerçekleşmesi tehlikesine karşı mali güvence oluşturur
85
. Sigorta hu-
kukundaki risk (riziko) unsuru da, gelecekte geçekleşmesi muhtemel
bir zararı tarif etmektedir
86
. Sosyal risk ilkesinin bu tür kamu düzeni-
ni tehlikeye düşürebilecek olaylardan zarar görmüş kişilere getirdiği
güvence de esasında bir tür sigortadır. Nitekim Azrak da, sosyal risk
ilkesinin çerçevesinin fazla geniş tutulması halinde, toplumda mey-
dana gelebilecek bütün zararların karşılanması şeklinde sınırsızlığa
varabilecek bir sorumluluk türüne evirilme tehlikesi barındıran bir
“kamusal sigorta”ya dönüşeceğini ileri sürmektedir
87
. Gözler ise, bu
tür olaylarda oluşan zararların idare tarafından karşılanabilmesi için,
Fransız hukukunda olduğu gibi sorumluluk şartlarının etraflıca be-
lirlendiği bir kanunun bu türden bir toplumsal sigortayı düzenlemesi
gerektiği görüşündedir.
88
Dolayısıyla, toplumsal kargaşa, protesto, sa-
vaş ve terör faaliyetleri sırasında masum bireylerin uğradığı zararın
idare tarafından karşılanmasında hukuki bakımdan bir çeşit sigorta
niteliği bulunmaktadır, denilebilir.
Son olarak, sosyal risk teorisinin mahiyeti itibariyle idari eylemle-
re özgü bir kusursuz sorumluluk hali olduğu buna karşın idari işlem-
ler alanında uygulanamayacağı ileri sürülmektedir
89
. Dolayısıyla za-
rarın idarenin icrai bir fiilinin sonucu olarak meydana gelmesi gerekir.
Aslında ileride değineceğimiz üzere idarenin bu tür olaylarda ne bir
fiili ne de bir işlemi söz konusudur. Eylem bütünüyle zararlı fiili ger-
çekleştirenler tarafından işlenmektedir. Ama esasında idareden yerine
getirmesi beklenen bir davranışın olması gerektiği ileri sürülebilir.
85
Emine Yazıcıoğlu ve Kerim Atamer, Sigorta Hukuku Ders Notları, İstanbul, 2012,
s. 2
(http://istanbuluniversitesi.hukukfakultesi.gen.tr/).
86
İsmail Fidan, “Sorumluluk Sigortalarında Rizikonun Gerçekleşmesi”,
Ankara Ba-
rosu Dergisi,
Sayı 2, 2005, s. 33.
87
Azrak, “Toplumsal Muhatara”, op.cit, s. 138.
88
Gözler, İdare Hukuku, op.cit, s. 1213 ve 1239.
89
Esin, İdarenin Hukuki Sorumluluğu, op.cit, s. 294.