Background Image
Previous Page  156 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 156 / 449 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (116)

Hayrettin YILDIZ

155

Doktrinde sosyal riskin yalnız toplumsal olaylarda değil münferit

olaylarda da hatta mesleki riskten doğan zararlarda da uygulanabile-

ceği ileri sürülmektedir

106

. Ancak sosyal riskin bu tür olaylarda uygu-

lanması hem bu ilkenin halihazırda geniş olan çerçevesini daha da ge-

nişletme, hem de diğer ilkelerin alanını daraltma ya da içini boşaltma

riski taşımaktadır. Bu açıdan, kanunla sosyal riskin uygulanabileceği

hallerin belirlenmesi uygun bir yöntem olarak ortaya çıkmaktadır.

B. İlkenin İlliyet Bağı İle İlişkisi/Problematiği

Gerek toplumsal olaylardan gerekse terör eylemlerinden doğan

zararlarda idarenin fiili ile zarar arasında illiyet bağının yokluğu, so-

rumluluğun idareye atfedilmesi açısından sorun yaratmaktadır. Çün-

kü yukarıda bahsi geçtiği üzere, illiyet bağı hukuki sorumluluğun te-

mel şartıdır. İlliyet bağı yoksa sorumluluktan bahsetmeye de imkan

yoktur.

Kanuni düzenlemenin yokluğunda, idarenin sorumluluğunun

söz konusu olabilmesi için idarenin kusurlu olduğunun ispat edilmesi

gerekir. Hatta bu kusurun ağır kusur (

faute lourde

) olması gerekmekte-

dir. Çünkü idarenin genel tedbirlerle görevini yerine getirmiş olması

durumunda, üstüne düşeni yapmış olduğu varsayıldığından, sorum-

luluk için ağır kusur şartı aranmaktadır. Zaten bu yüzden Fransız hu-

kukunda mağdurun her seferinde idarenin kusurlu olduğunu (ağır

kusur) ispat etmek zorunda kalmaması için kanun koyucu idarenin

kusursuz olarak bihakkın sorumluğunu (

responsabilité de plein droit

) ön-

gören bir mekanizma ortaya koymuştur

107

. Danıştay 1980 yılında ver-

diği bir kararında, idarenin olaydan haberdar edilmemesine binaen

genel önlemlerle tedbir almasını kusur olarak değerlendirmediğinden

idareyi zarardan sorumlu tutmamaktadır:

“Bir kamu hizmeti olan kolluk görevinin, zarar doğurması kuv-

vetle muhtemel olaylardan idare önceden haberdar edilmediği veya

bu gibi eylemlerin olabileceğine ilişkin ortada ciddi belirtiler bulun-

madığı sürece, genel nitelikteki önlemlerle yürütülmesi doğaldır.

106

Yüksel Esin, “Sorumluluk Hukukunda Yeni Gelişmeler” III. Sempozyumu,

Tartışmalar, Ankara 12-13 Mayıs 1979, İstanbul 1980, s. 249-250. (Nakleden-

Ayşegül Çoban, “Yargı Kararları Işığında Sosyal Risk İlkesi”, op.cit, s. 332).

107

Frier ve Petit, Précis de droit administratif, op.cit, s. 487.