

TBB Dergisi 2016 (116)
Hayrettin YILDIZ
159
“Gaziantep’te vuku bulan bir polis takibi ve ölüm olayı nedeniyle
ölenin akraba ve köylülerinin 14.11.1968 tarihinde nümayişe başladıkla-
rı, Hükümet binasını taşa tuttukları ve bu taşlamalar sırasında otomo-
bilinin hasara uğraması nedeniyle davacının, uğradığı zarar karşılığı
olarak 5.000 liranın tazmini talebiyle davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Olayların gelişmesinde idareye atfı kabil herhangi bir kusurun
bulunup bulunmadığı, davanın niteliği bakımından haizi ehemmiyet
görülmemiştir. Can ve mal güvenliğin sağlanması devletin basta gelen
görevlerinden olduğuna göre bu olaylarda hiçbir ilgisi bulunmayan
davacının uğradığı zararın uhdesinde bırakılmayarak kamuya mal
edilmesi ve bu nedenle de zararın idarece tazmini hakkaniyet ve na-
safet kuralları gereğidir”
120
.
Kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi, menfaatinden bütün top-
lumun yararlanacağı bir kamu hizmeti sırasında meydana gelen za-
rarın zarardan etkilenen birey üstünde bırakılmayarak tüm topluma
paylaştırılmasıdır
121
. Her ne kadar kamu külfetleri karşısında eşitlik
ilkesinin genel bir kusursuz sorumluluk ilkesi olduğu ileri sürülse de
esasında çerçevesi belirlenmiş, daha çok idarenin hukuka uygun işle-
rinden dolayı meydana gelen zararın karşılanmasına yönelik bir ilke
olduğu söylenebilir. Kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesinin uygu-
landığı tipik alan idarenin bayındırlık işleridir. Örneğin, köprü yapı-
mı nedeniyle yol düzeyinden aşağıda kalan binanın sahibine, uğradı-
ğı zarar nedeniyle kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi gereğince
tazminat ödenmelidir
122
. Zira böyle bir durumda, kurulacak köprüden
bütün toplum yararlanırken zarara sadece, binası yol düzeyinden aşa-
ğıda kalacak olan vatandaş katlanmaktadır. Bahsi geçen kararda ise
bir protesto yani toplumsal olay söz konusudur. Dolayısıyla koşulları
varsa sosyal risk ilkesine gidilmeli ve idarenin eylemi sonucu oluşan
bir zarar söz konusu idarenin tazmin sorumluluğu doğmalıdır. Ancak,
doğan zararın protestoyu gerçekleştirenler tarafından atılan taşların
sonucu oluştuğu görüldüğünden, idarenin ağır kusuru mevcut değilse
illiyet bağının yokluğundan dolayı idare sorumlu olmayacaktır
123
.
120
Danıştay 12. Dairesi Kararı, E. 1969/1746, K. 1971/2478, T. 6.11.1979 (Nakleden,
Esin, İdarenin Hukuki Sorumluluğu, op.cit, s. 163) .
121
Gözler, İdare Hukuku, op.cit, s. 1164.
122
Esin, İdarenin Hukuki Sorumluluğu, op.cit, s. 294.
123
Gözler, İdare Hukuku, op.cit, s. 1216.