

TBB Dergisi 2016 (116)
Hayrettin YILDIZ
167
kararlarında pekiştirmiş ve illiyet bağının varlığı halinde sosyal risk
ilkesine dayanılarak zararın tazmin edilemeyeceği sonucuna ulaş-
mıştır:
“Kamu hizmetlerinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları
özel ve olağandışı zararların idarece tazmini; Anayasanın 125. mad-
desi gereği ve TC’nin “Sosyal Hukuk Devleti” niteliğinin doğal bir so-
nucudur. İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik
bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/
veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde,
“hizmet kusuru” veya “kusursuz sorumluluk” ilkeleri gereği tazmin
edilmektedir. Öte yandan,
nedensellik bağı idarenin tazmin sorumluluğu-
nun mutlak koşulu da değildir.
İdarenin faaliyet alanıyla ilgili, önlemekle
yükümlü olduğu halde önleyemediği bir takım zararları da,
nedensellik
bağı aranmadan
“sosyal risk” ilkesi gereğince tazmini gerekmektedir.”
142
Bir başka kararında Danıştay, illiyet bağı varsa sosyal risk uygu-
lanmaz diyerek, içtihadını devam ettirmektedir:
“...sosyal risk ilkesi ile toplumun içinde bulunduğu koşullardan
kaynaklanan, idarenin faaliyet alanında meydana gelmekle birlikte,
yürütülen kamu hizmetinin doğrudan sonucu olmayan, toplumsal
riskin gerçekleşmesi sonucu oluşan, salt toplumun bireyi olunması ne-
deniyle uğranılan özel ve olağan dışı zararların da topluma pay edile-
rek giderilmesi amaçlanmıştır.
Belirtilen niteliğine göre sosyal risk ilkesinin uygulanabilmesi için
olayın tüm toplumu ilgilendirmesi ve zararın toplumsal nitelikli bir
riskin gerçekleşmesi sonucu meydana gelmesi yanında, olay ve zara-
rın yürütülen kamu hizmetinin doğrudan sonucu olmaması, başka
bir deyişle zarar ile idari eylem arasında bir nedensellik bağının da
kurulamaması gerekmektedir.
Zarar ile idari eylem arasında nedensellik
bağının kurulabildiği hallerde sosyal risk ilkesinin uygulanmasına olanak bu-
lunmadığından
, idare hukuku kuralları çerçevesinde öncelikle hizmet
kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması, hizmet kusuru
yoksa kusursuz sorumluluk ilkesine göre zararın tazmin edilip edil-
meyeceğinin belirlenmesi gerekmektedir.
142
Danıştay 10. Dairesi Kararı, E. 1996/2383, K. 1997/41636 T. 6.11.1997 (Nakleden-
Ender Ethem Atay, İdare Hukuku, Turhan Kitabevi, 3. Bası, Ankara, 2012, s. 683).