

İdarî Yargıda Belirsiz Tam Yargı Davası İhtimâli
222
F. İdarî Yargıda Talep Sonucunun Dilekçede Tam Olarak
Belirlenemeyeceği Hâller
Hukuk yargılamasında kabul edildiği gibi
32
, idarî yargıda da
manevî tazminat davalarında
33
davacının talep sonucu tam olarak be-
lirlemesi mümkün değildir. Zira idarî yargıda da manevî tazminatın
miktarı hâkim tarafından takdir edilir
34
ve bu takdirin miktarını da-
vacının davanın başında tahmin edebilmesi kendisinden beklenemez.
Davacı, talep sonucunu belirleyebilmek için idarenin elindeki bel-
ge ve bilgilere ihtiyaç duyabilir. Eğer davanın açılmasından önce bu
belge ve bilgilere ulaşılamamışsa, bunlar değerlendirilmeksizin da-
vacıdan net bir talep sonucu belirlememesi beklenemez. Bu nedenle,
bu tür durumlarda da tam yargı davasına ilişkin dilekçede davacının
talep sonucunu tam olarak belirlemesi mümkün değildir. Diğer bir
deyişle, yargılama aşamasında talep miktarına etki eden bu belge ve
bilgilere ulaşılmasından sonra talep sonucunun belirlenmesine imkân
sağlanması gerekir
35
. Nitekim özel hukukta da davalı elindeki belge-
lerin talep sonucu belirlemede önem taşıdğı hâllerde belirsiz alacak
davası açılabileceği belirtilmektedir.
Yine özel hukuktaki kabule paralel bir şekilde, dava tarihinde hu-
kuka aykırı durumun devam etmesi nedeniyle sürekli bir zararın söz
konusu olduğu hâllerde açılan tam yargı davalarında da talep sonu-
cunun tam olarak dilekçede belirlenmesi mümkün değildir
36
. Hatta
bu durumun idare hukukunda çok daha özel bir öneme sahip oldu-
ğu dahi söylenebilir. Şöyle ki, davacının devam eden zararının söz
konusu olduğu durumlarda özel hukuk davacıya başka imkânlar da
sağlamıştır. Örneğin, Türk Borçlar Kanununun 75. maddesinde dü-
32
Yukarıdaki I nolu başlığı D alt başlığına bakınız.
33
İdarî yargıda manevî tazminat davaları hakkında bkz. Kaya, s. 62 vd.
34
Gözübüyük/Tan, s. 706; Tan, s. 947; Gözler, s. 1394; Çağlayan, İdarî Yargılama, s.
564; Kaya, s. 71; Ergen, s. 553. İdare hukukunda özellikle manevî tazminat mikta-
rı tespit edilirken Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı husu-
sunda bkz. Danıştay 5. D., 05.12.1991, E. 1991/3619, K. 1991/2346 (Kazancı İçtihat
Bilişim-Bilgi Bankası). Ancak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 55. maddesi-
nin ikinci fıkrasında, bu Kanun hükümlerinin, her türlü idarî eylem ve işlemler ile
idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen
veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin talep ve
davalarda da uygulanacağı kuralı getirilmiştir.
35
Simil, s. 427.
36
Birtek, s. 20.