

İdarî Yargıda Belirsiz Tam Yargı Davası İhtimâli
228
ödemelerle ilgili olanların hemen hemen tamamından kaynaklanan
zararların işlemin yapıldığı esnada tespit edilemeyeceği; zararın işle-
min yürürlükte olduğu süre boyunca devam edeceği belirtilmektedir.
Diğer taraftan, iptal davasıyla birlikte tam yargı davası açma imkânı
getiren kanun koyucunun amacı da dikkate alınmıştır (İYUK m. 12).
Zira, iptal davasının açıldığı esnada zarar miktarının belirlenemediği
hâllerde, miktarın her halükârda dilekçede belirlenmesi şartı aranırsa,
iptal davasıyla birlikte tam yargı davası açma imkânı kullanılamaya-
caktır. Bu nedenlerle,
“...Yasadaki ‘tazminat miktarının dava dilekçesinde gösterileceği’
yolundaki kurala mutlak bir anlam vermemek ve bu kural nedeniyle,
iptal ve tam yargı davalarının birlikte açılabileceğine ilişkin bir yasal
hakkın kullanılmasının engellenemeyeceğini, kuralın ancak tam yar-
gı davasının açıldığı tarihte zarar miktarının saptanabildiği durumlar
için bağlayıcı nitelikte olduğunu kabul etmek ve uygulamayı bu yoru-
ma dayandırmak zorunludur.”
şeklindeki tespitlerle bu yöndeki görüşlere dayanan Beşinci ve
İkinci Mürettep Daire kararları doğrultusunda içtihadın birleştirilme-
sine karar verilmiştir.
İlgili kararda sadece talep konusunun dilekçede gösterilmesi-
ne istisna tanınmamış, bu durumlarda tazminatın hükümde açık ve
net olarak yer almayabileceği belirtilmiştir. Diğer bir deyişle, içtihadı
birleştirme kararına göre dilekçede miktar gösterilmeden tam yargı
davası açılabilecek ve bu dava neticesinde kurulacak hükümde de her-
hangi net bir tazminat miktarı yer almayabileektir. Nitekim kararda
aynen
“Bu tip davalarda da ödenecek olan hakları ismen belirtmek, baş-
ka bir deyimle tam yargı isteğine ilişkin hükmün hukukî çerçevesini
açıklamak yeterlidir. İdarenin Beşinci Daire tarafından verilen bu şe-
kildeki kararlardan sonra davacının yoksun kaldığı haklarını hesapla-
yarak kendisine ödediği ve bu uygulamanın sağlıklı olarak yürüdüğü
gözlenmektedir.”
ifadelerine yer verilmiştir. Görüldüğü gibi, bu sonuçlar Hukuk
Muhakemeleri Kanununda düzenlenen belirsiz alacak davasından
çok daha ileri seviyedir. Her şeyden önce, belirsiz alacak davasında