

TBB Dergisi 2016 (116)
Yasin SEZER / Uğur BULUT
229
olduğu gibi asgari bir miktar belirleme zorunluluğu mevcut değil-
dir
51
. Dahası, daha önce belirlenmeyen talep sonucunun yargılama
esnasında netleştirilmesi şartı da aranmamakta; mahkemenin taz-
minat hükmünün hukukî çerçevesini çizmesi yeterli görülmektedir.
Oysa, kural olarak mahkemenin hükmedilen tazminat miktarını da
kararında göstermesi gerekmektedir (İYUK m. 24-e). Nitekim özel hu-
kuktaki belirsiz alacak davasında dava dilekçesinde belirlenen geçici
talep sonucu artırılarak nihaî talep sonucu belirlenmezse, mahkeme
sadece bu geçici miktar üzerinden hüküm kurabilecektir
52
. İdare mah-
kemesinin tazminat miktarını belirleme yetkisini bu şekilde idareye
bırakması, İdarî Yargılama Usûlü Kanununun 24. maddesine aykırılık
ve idarenin belirlediği tazminat miktarına itirazlar yoluyla yeni da-
valara sebep olunması nedeniyle eleştirilmektedir
53
. Benzer şekilde,
İdarî Yargılama Usûlü Kanununun yürürlüğe girmesinden önce kar-
şılaşılan bu zorlukların, hükmedilen tazminatın kararda gösterilmesi
kuralı ile bertaraf edilmiş olacağı doktrinde dile getirilmiştir
54
. Ancak,
görüldüğü gibi, belirsiz tam yargı davaları bakımından bu kurala bir
istisna getirildiği söylenebilir. Nitekim doktrinde bu istisna daha önce
de dile getirilmiş, içtihadı birleştirme kararıyla kabul edilen bu dava
türünün kısmî dava ve ıslahtan farklı, tamamen idare hukukuna özgü
bir dava türü olduğu belirtilmiştir
55
.
Bu içtihadı birleştirme kararıyla ilgili bir ara sonuç olarak şu tes-
pitler yapılabilir: Her şeyden önce, davacı, talep sonucu tam olarak
belirleyebilecek durumda değilse, özellikle zarar dava süresince arta-
rak devam edecek nitelikteyse, dilekçede herhangi bir miktar göste-
rilmeksizin tam yargı davası açabilir
56
. İkinci olarak, belirsiz tam yar-
51
Karş. Birtek, s. 27.
Türk hukukunda belirsiz alacak davası açarken asgari bir miktar belirleme zo-
runluluğu kabul edilmesine rağmen, belirtilen Danıştay İçtihadı Birleştirme
Genel Kurulu kararına benzer bir şekilde İsviçre Hukukunda davacının herhan-
gi bir miktar belirtmeksizin dava açabilme imkânı mevcuttur. “Takdir Davası
(Ermessenklage)” olarak adlandırılan bu dava, belirsiz alacak davasının bir türü
olarak kabul edilmektedir. Bu konuda bkz. Pekcanıtez, s. 23; Pekcanıtez-Atalay-
Özekes, s. 465.
52
Pekcanıtez, s. 52; Pekcanıtez-Atalay-Özekes, s. 456; Simil, s. 268.
53
Gözübüyük/Tan, s. 713-714; Tan, s. 951; Çağlayan, İdarî Yargılama, s. 564-565;
Güran, s. 170.
54
Gözübüyük/Tan, s. 987; Güran, s. 170.
55
Birtek, s. 26.
56
Benzer yönde Birtek, s. 29.