

İdarî Yargıda Belirsiz Tam Yargı Davası İhtimâli
236
mayan ve mecburen dava dilekçesinde bir miktar göstererek tam yargı
davası açan davacı, sonradan yeni bir dava ile aynı idarî işlem veya
eylemden kaynaklanan ek bir tazminat talep edememelidir. Zira idarî
yargılama hukukunda Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki gibi bir
kısmî dava türüne ilişkin düzenleme yoktur
70
. O hâlde, fazlaya ilişkin
hakların saklı tutulmaması durumunda, ilk tam yargı davasının en
azından kısmî bir talebe ilişkin olduğunu gösteren herhangi bir olgu
da mevcut değildir. Nitekim özel hukukta da açılan davanın kısmî
dava olduğu belirtilmezse, tam bir eda davası olarak kabul edileceği
ve hükmün kesinleşmesinden sonra ek bir dava açılamayacağı kabul
edilmektedir
71
. Sonuç olarak mevcut düzenlemeler karşısında, fazlaya
ilişkin haklar saklı tutulmadan bir miktar gösterilerek tam yargı da-
vası açılır ve hüküm kesinleşirse, artık geriye kalan fazla miktar ek bir
tam yargı davasıyla talep edilemez. Fazlaya ilişkin hakların saklı tutu-
larak tam yargı davası açılması hâlinde ise, -yukarıda belirtildiği gibi
böyle bir talebin kabul görüp görmeyeceği hâlen tartışmalı olmakla
beraber
72
- bu dava süresince fazla miktar için dava açma süresinin dol-
ması oldukça muhtemeldir.
Yukarıda da değindiğimiz şekilde, tam yargı davasının konu ve
miktarının tam olarak tespit edilemediği durumlarda, kısa dava açma
süreleri ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulamaması, davacının zara-
rının tam olarak karşılanmasını engellemektedir. Bu nedenlerle, idarî
yargının tam tazmin amacından da hareketle ve hak arama özgürlüğü
kapsamında idarî yargıda bir tür belirsiz tam yargı davasına ihtiyaç
olduğu kanaatindeyiz.
H. 11 Nisan 2013 Tarihli Kanun Değişikliğinin Getirdikleri
6459 sayılı Kanunun 4. maddesiyle İdarî Yargılama Usûlü Kanu-
nunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle ile tam yargı
70
Birtek, s. 20.
71
Pekcanıtez, s. 68-69.
72
Bkz. Candan, s. 262; Ünlüçay, s. 8; Birtek, s. 23 vd.; Kaya, s. 73; Ergen, s. 548;
“İdarî yargılama usûlünde, ilgililerin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tam
yargı davası açabilmelerine olanak tanınmamıştır.” Danıştay 6. D., 11.05.2000, E.
1999/2712, K. 2000/2819 (Kazancı Bilişim-İçtihat Bilgi Bankası).