Background Image
Previous Page  105 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 105 / 453 Next Page
Page Background

Neoliberalizmde Devlet ve Kamusal Alan Üzerine Bir Bakış

104

nanlar kurucu iktidardan uzaklaşırlar. “Kurucu iktidarlar demokratik

rejimin temelini oluştururlar. Bu anlamda kurucu iktidarlar, siyasetin

hareket alanı olacak çerçeveyi belirlerlerken tali iktidarlar ise mevcut

olan güçlerin dengesini gözetecektir. Tali iktidarlar dünün muhalifleri

olsa da gözden kaçırılmamalıdır ki onlar şimdinin statükosudur. Ku-

rucu iktidarlar siyasal rejimi var ettiğinden sınırsız bir kabiliyeti haiz-

dir ki bu noktada düşünülmesi gereken kamusal alandır; zira kamusal

alanlar, kurucu iktidarlar bakımından potansiyeldir. Kurucu iktidar

ancak kamusal alan içinde şekillenirler.

45

Toplumların kurucularına

sahip çıkışları da kamusal alanın kurucu iktidar potansiyelindendir.

Sahip çıkılan toplumsallıktır, kurucu akıldır, yoksa onlara atfedilen

değer bir mitleştirmeden ibaret olamaz/olmamalıdır.

III. Neo-liberalizmin Meşruiyet Algısı ve Yurttaşlık

Yurttaşın kamusal alanda varlığını unutması bir süreç ve algı mese-

lesi olarak karşımıza çıkıyor. Kamusal alanın geriye çekilmesinde, sos-

yo-ekonomik sistemin bahsedilmeye çalışılan etkisi yanında, toplumsal

değişimlere bireylerin verdiği tepkilerin de etkisi vardır. Sennett, bire-

yin saklanmaya ve seyirci haline gelmeye başlamasının 18. yüzyıldaki

değişimlerle başladığını söylemektedir. Ona göre, bu dönem özellikle

yükselen fakat kendisinin ne olduğunu kavrayamayan burjuva sınıfının

ve orta sınıfta olan fakat burjuva olmayan kesimin maddi değişimlere

karşı duyduğu korkunun bir ifadesi şeklinde, gelişmiştir. Süreç içinde

görülen şehirleşme, yabancılaşma sorununu da beraberinde getirmiş,

bu ise bireyleri seyirci haline getirecek ortamı hazırlamıştır. Dönem ko-

şulları itibariyle, Ortaçağ’dan farklı olduğu gibi Rönesans döneminden

de farklı düzlemde gelişme göstermiş, seyircileşme kanıksanmaya baş-

lamıştır.

46

19. Yüzyıla gelindiğinde ise; kaba bireycilik ile en uygunun,

hayatta kalması fikri ve ekonominin de bunlarla benzer şekilde düzen-

lenmesi; toplumun birey için çalıştığı, var olduğu ve bireyi güçlendir-

diği anlayışını yerleştirmeye, birey ve “onun özel güçlerinin”, arzu ve

zevklerinin kutsanmaya başlamasına yol açmıştır.

47

Burjuva kamusal alanının uğradığı değişim, şeklen değerlendi-

rildiğinde görülecektir ki demokratik kurumlar ve yöntemler bakım-

45

Çelebi, a.g.m., sf. 237-241.

46

Sennett, a.g.e, sf.73-94.

47

A.e., sf.73-74.