Background Image
Previous Page  106 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 106 / 453 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (117)

Cansu KOÇ

105

dan ilerleme kaydedilmiştir. Ancak burada işlevsel bir değerlendir-

me yaparak değişimin niteliği ortaya konabilir. Burjuvazi dağıtımın

kurumsallaştırılmasından yanadır ve bu biçimde ekonomik sistemle

politik sistem arasında köprü kurularak meşruiyet ihtiyacında artma

olur; ancak tam da bu noktada neo-liberal algı devreye girer. Bu algı,

yurttaşların edilgen kaldığı ve onlara salt seçimlerle hareket kabiliyeti

kazandıran bir anlayış geliştirmiştir.

48

Modernizmin emperyalist söy-

lemlerinin yarattığı kriz ise yeni kavramlarla örtbas edilmeye çalışıl-

mıştır: Post-modernizm, sivil toplum, küreselleşme.

49

Küreselleşme söylemleri ve post-modernist akımlar altında birey-

ciliği kutsamaya başlayan insanların meşruiyet algıları değişmiştir.

Katılımcı olmalarının zorunlu olduğu müzakereci demokrasi, onlar

için anlam ifade etmemeye başlamıştır ya da böyle görünmektedir.

Toplumsal olanın, katılımı sağlayacak ilkelerin göz ardı edilmesi ve

zaten onlara müdahale edilemeyeceği kanısı/yanılgısı, ilkesel düşün-

meyi ötelemeye başlamıştır. Bir partinin meşruiyeti; liderinin iyi bir

hatip olmasına, güzel şarkı söylemesine ya da ailesiyle beraber çizdiği

mutluluk tablolarına bağlanmaya başlamıştır. Oysa bunlar, salt özel

alana ilişkindir ve zaten kamusal güç kullanacak iktidarların birey-

sel özelliklerine indirgenerek seçilebiliyor olması, kamusal alanın ka-

tılımcılarından ve en başta kamusallık fikrinden yoksun kalındığını

gösterir.

50

Bireyselliğe indirgeme yanılgısı aynı zamanda iktidar sahiplerinin

meşruiyet krizini “aşmaları” ve devamlılıkları için de uygun bir yol

olmuştur; çünkü sistemlerin uygulamada kabul görmeleri, insanların

bilincinde meşrulaştırılmalarına bağlıdır. Bireyler de iyi yaşayacakla-

rına inançla -ikna olarak/olmuş gibi yaparak- düzene rıza gösterir ve

sisteme katkı sunarlar, zira sistemin devamı için bu katkı gereklidir.

Meşruiyetin amacı da zaten budur.

51

Küreselleşme ile “bireyliğine” sahip çıkan insan, sessizliği içinde

kendisini kalıp yıkıcı olarak da görebilmektedir; ancak söz konusu

algı içinde kişi mevcut iktidarların devamının teminatı olmaktadır.

52

48

Yükselbaba, a.g.e., sf.162.

49

Habermas, Küreselleşme ve Milli Devletlerin Akıbeti, sf.18.

50

Sennett, a.g.e., sf.15-47, 349-356.

51

Habermas, Küreselleşmeye Milli Devletlerin Akıbeti, sf.8.

52

Kadir Cangızbay, “Globalleşme ve Kamusal Alan”, Kamusal Alan, Ed. Meral Öz-