Background Image
Previous Page  109 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 109 / 453 Next Page
Page Background

Neoliberalizmde Devlet ve Kamusal Alan Üzerine Bir Bakış

108

algısı sorununun çözülmesi gerektiği de ortadadır. Zira meşruiyet so-

runu olduğunu bilinçli bir biçimde kabul edip bunu çözme inisiya-

tifi kullanmak, çözüm için zorunludur. Meşruiyet sorunu olduğunu

fark edip bundan rahatsız olabilmek de kültürel bir değişimi gerekti-

recektir. Şunu da eklemek gerekir ki kamusallık bir fikirdir, anlayış-

tır. Aleniyete, demokrasiye, özgürlüğe ve katılımcılığa dayanır. Bazı

dönemlerin kültürel, siyasal, ekonomik akımları onu unuttursa da bu

fikirler varlığını devam ettirir ve sahipleri tarafından hatırlandıkların-

da, olması gereken formda yeniden hayata geçirilir. Bunun mümkün

ve kalıcı olması da yine kamusallık fikrinin anlaşılması ve dönemsel

rüzgarlardan etkilenmeyecek bir kamusal kültürün oluşmasıyla sağ-

lanabilir.

Demokrasi ve hukuk devleti ile aleniyet birbirlerini tamamlayan

parçalardır. Anayasal devlet tam anlamıyla şeffaflıkla ilintilidir, zira

aleniyet demokratik bir hukuk devletinin hem şartı hem de bir sonu-

cudur. Demokratik hukuk devletlerinde birey özne olmalı ve devlet,

onun uygulayıcısı olarak görev yapmalıdır. Dolayısıyla bireylerin katı-

lımcı olmaları zorunludur. Hiçbir lider, parti veya siyasi parti progra-

mı, yurttaşların devlet yönetiminde söz sahibi olmasının ve demokra-

tik katıl

ımın

yerini dolduramaz. Devlet yönetiminde söz sahibi olmak

için ise devlet faaliyetlerinin aleniliği zorunludur. Özellikle idarenin

eylem ve işlemlerinin tartışılması, eleştirilmesi ve en doğrunun bulun-

ması için şeffaflık, aleniyet, bir anahtardır. Gizlilik ancak antidemok-

ratik rejimlerde meşru kabul edilebilir. Halkın denetim yapabilmesi

için de hükümettekilerin her türlü fiil ve kararlarının bilinmesi ve iz-

lenmesi gerekir. Bu, keyfiyeti engelleyecek yegane yoldur.

62

Demokratik yönetimin, yani seçimle iş başına gelmenin, demok-

rasinin tek ayağıymış gibi algılanması ve seçimlerin mitleştirilmesi,

seçilenleri denetimsiz bırakır ve iktidarların milli irade söylemiyle di-

lediklerini yapabilmelerinin önünü açar. Bu halde ise ne demokrasi

sağlanmış olur ne de hukuk devleti olmanın gerekleri yerine getirilir.

Bu nedenle seçimlerin demokrasinin bir ön koşulu olduğu fakat yega-

ne sağlayıcısı olmadığı anlaşılmalıdır.

63

62

Ayhan Döner, Şeffaf Devlette Bilgi Edinme ve Sınırları, 12. Levha Yay., İstanbul,

2010, sf.32-34.

63

İl han Özay, Günışığında Yönetim, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2004, sf.71-72.