

Objektif Dava Birleşmesi
216
girmesi durumunda da karşımıza çıkar. Ticaret mahkemesi özel gö-
revli mahkeme niteliğinde olduğundan yukarıdaki açıklamalar doğ-
rultusunda, böyle bir durumda dava, asliye ticaret mahkemesinde
açılır.
70
Bununla birlikte objektif dava birleşmesine konu edilen talepler-
den biri için kesin yetki diğeri için kesin olmayan yetki söz konusu
olduğunda davanın o kesin yetkili mahkemede açılması gerekir. Bu
konuyu kesin yetki niteliğinde olan taşınmazın aynından doğan dava-
lar üzerinden UMAR şöyle açıklamıştır; “
tek dava içinde açılmış diğer da-
vaların, aslında kendi başlarına o kesin yetki kuralına tâbi olmaması; onların
şimdi m.12’ye tâbi dava ile birlikte açıldılar diye davanın reddine yahut yetki
itirazı üzerine diğer davalar hakkında ayırma kararı verilmesine yol açamaz.
Örneğin, bir kimsenin geçit irtifakından yararlanma hakkına engel
olunuyorsa hem bu müdahalenin
men’ine karar verilmesi hem de şimdi-
ye kadar yapılagelen müdahale yüzünden kişinin uğradığı zararın tazminine
hükmolunması istemiyle açıla tek dava bakımından durum böyledir. Böyle bir
tazminat talebi diğer istemle birlikte öne sürüldüğünde o da taşınmazın bulun-
duğu yer mahkemesinin yargısına tâbi olacaktır.”
71
2. İspat Sınırının Belirlenmesi
Belli bir miktarın üzerindeki hukukî işlemlerin senetle ispatı zo-
runludur (HMK m.200). Objektif dava birleşmesinde, birleştirilen ta-
lepler birbirinden bağımsız oldukları için senetle ispat zorunluluğu
sınırı, her alacak için ayrı ayrı belirlenir.
72
Yani birleştirilen taleplerin
toplamı ispat sınırından fazla olsa bile ispat sınırından az olan her bir
talep, tanıkla da ispat edilebilir. Burada dikkat edilecek husus ayrı ala-
caklar olduğu için, ispat sınırının altında kalan her alacağın ayrı ayrı
tanıkla ispat edilebilirliğidir. Yoksa ispat sınırını aşan tek bir alacak
ayrı ayrı zamanlarda ispat sınırından az miktarda olacak şekilde veril-
miş olsa bile, bu farklı zamanlarda verilen tek alacağın kesimleri için
tanıkla ispat mümkün değildir.
73
70
Kuru, 2001, C.1, s.190.
71
Umar, 2011, s.52 vd.
72
Kuru, 2001, C.2, s.2242.
73
Kuru, 2001, C.2, s.2243 vd.