

Türkiye’de Zihinsel veya Ruhsal Engellilerin “Zorla” Tedavisinin Eleştirisi
22
konu halen tartışmaya açıktır ve maalesef ülkemiz açısından da dü-
zenleme eksikliği dolayısıyla sorunludur.
Zihinsel veya ruhsal engellilerin tedavisinde ve topluma yeniden
kazandırılmasında, özgürlük ve güvenliklerinin sağlanması ve ko-
runması önemlidir. Özellikle bu husus zihinsel veya ruhsal engelli-
lerin zorla tedavilerinde ön plana çıkmaktadır. Bunun için öncelikle
zorla tedavinin anlamı, kapsamı ve koşulları üzerinde durulmalıdır.
Her şeyden önce zihinsel veya ruhsal engellilerin zorla tedavisi
ya da hastaneye yatırılması hakkında yeterli ve sağlıklı istatiki bilgi
bulunmamaktadır. Dolayısıyla bundan sonraki açıklamalarda bu iki
kavram (zorla tedavi, hastaneye yatırma) birlikte zorla tedavi kavramı
içinde değerlendirilecektir. Bunlar arasındaki ortak nokta, tıbbi mü-
dahalenin hukuka uygunluğu ve zorla tedavi ölçütleri çerçevesinde
aranacaktır. İleride zorla tedavi uygulamasının ülkelere göre farklılık
gösterdiğine yer verilmeye çalışılacaktır. Genel olarak uygulamada,
zihinsel veya ruhsal engellilerin zorla tedavisinde kimi ülkelerde sa-
dece tehlikelilik kriterine, kimi ülkelerde tedavi gereksinimine göre
karar verilirken, kimi ülkelerde ise her iki ölçüt dikkate alınmaktadır.
Bir tıbbi müdahelenin hukuka uygunluğunun kabulü için “müda-
halenin sağlık personeli tarafından yapılması, hastanın aydınlatılmış
olması ve hastanın rızası” olmak üzere üç şartın arandığı belirtilmek-
tedir.
23
Ancak bu üç şarttan özellikle rıza, zihinsel veya ruhsal engelli-
lerin tedavisinde duruma göre aranmayabilmektedir ve asıl sorun da
burada başlamaktadır. Çünkü zihinsel veya ruhsal engellinin her za-
man rızasının alınabilmesi mümkün değildir (rıza ehliyetinin bulun-
maması) ve rızanın alınamadığı durumlarda başka kriterlere başvu-
rulabilmektedir. Rıza bulunmaksızın ruhsal veya zihinsel engellilerin
zorla tedavisinde önemli olan, tedavide insan onurunun, kişi özgürlü-
ğü ve güvenliğinin ne pahasına olursa olsun korunmaya çalışılması-
dır. Burada tıp etiğinin önemi ortaya çıkmaktadır.
Tıp etiğinin kişi özerkliğini ve kişinin kendisi hakkında karar ver-
me hakkını tıbbi müdahalelerde en önemli koşul olarak kabul ettiği
23
SinemKarataş, “Tıbbi Müdahalelerin Hukuka Uygunluğu Sorunu”, Ankara, 2012,
www.dayanirsagkan.av.tr/site/?page_id=40, (Erişim Tarihi: 14.07.2014), s.1.