Background Image
Previous Page  355 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 355 / 453 Next Page
Page Background

İş Hukukunda Şua İzin Alacağı Üzerine Yargıtay Kararları Işığında Genel Bir Değerlendirme

354

Fazla çalışma alacağı, işçinin Kanunda belirtilen saat kotasından

fazla çalıştırılması halinde çalıştırılan bu ek sürelere ilişkin işçiye

ödenmesi gereken ücreti ifade etmektedir. Doktrinde haklı olarak, faz-

la çalışma ücretinin belirlenebilir olduğu, işçinin kural olarak kaç saat

fazla çalışma yaptığını bilebilecek durumda olduğu, buna karşılık işçi-

nin fazla çalışma süresini belirleyebilmesi için bir takım kayıtlara baş-

vuru ihtiyacının olması halinde davanın belirsiz alacak davası olarak

açılabileceği, bazı durumlarda da hakkaniyet indirimi yapıldığından

işçi tarafından dava konusunun tespit edilmesinin imkânsız olduğu

dikkate alındığında davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının

mümkün olduğu kabul edilmektedir.

28

Yargıtay uygulamasına göre de “Kategorik olarak, belirli bir tür

davanın veya belirli kişilerin açtığı davaların baştan belirli veya belir-

siz alacak davası olduğundan da söz edilemez. Belirsiz alacak davası,

bu davaya ilişkin ölçütlerin somut olaya uygulanarak belirlenmesi ge-

rekir.

Hâkime

alacak miktarının tayin ve tespitinde takdir yetkisi ta-

nındığı hallerde (Örn:6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md 50, 51,

56.)

hâkimin kullanacağı takdir yetkisi sonucu alacak belirli hale gelebileceğinden,

davacının davanın açıldığı tarih itibariyle alacağın miktarını yahut değerini

tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin imkânsız olduğu kabul edilmelidir. Ör-

neğin, iş hukuku uygulamasında, Yargıtayca, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal

bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının yazılı belgelere ve işyeri kayıtlarına

dayanmayıp, tanık anlatımlarına dayanması halinde, hesaba esas alınan süre

ve alacağın miktarı nazara alınarak takdir edilecek uygun oranda hakkaniyet

indirimi yapılması gerekliliği kabul edilmektedir. Bu halde, tanık anlatımlarına

dayanılarak hesaplanan alacak miktarından hâkimin takdir yetkisine bağlı ola-

rak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmadığından, alacak belirsiz kabul

edilmelidir

.

Tüm bu açıklamalar sonucunda şunu belirtmek gerekir ki, iş hu-

kukundan kaynaklanan alacaklar bakımından baştan belirli veya be-

lirsiz alacak davası şeklinde belirleme yapmak kural olarak doğru ve

mümkün değildir. Bu sebeple iş hukukunda da belirsiz alacak dava-

sının açılabilmesi, bu davanın açılması için gerekli şartların varlığına

28

Simil, s.418 vd.