Background Image
Previous Page  357 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 357 / 453 Next Page
Page Background

İş Hukukunda Şua İzin Alacağı Üzerine Yargıtay Kararları Işığında Genel Bir Değerlendirme

356

dişlerinin düşürüldüğü, toplu iş sözleşmesiyle getirilen ücret zamla-

rından yararlandırılmadığı vakıalarına dayanılmış, geçersiz sayılması

gereken bu işlemler nedeniyle gerçekte olması gereken ücret miktarı-

nın esas alınarak fark aylık ücret ve fark ikramiye alacaklarının dava-

lıdan tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.

Öncelikle, taraflar arasında çalışma süresi ve ücret miktarı tartış-

malı ise de, salt söz konusu tartışmanın varlığı alacağı belirsiz hale

getirmez. Keza davacı, çalışma süresini ve ücretini belirleyebilmekte-

dir. Davacının ne zamandan beri çalıştığını veya ücretinin ne kadar ol-

duğunu bilmemesi aynı zamanda hayatın olağan akışına da aykırıdır.

Davacı işçinin kendisinin bilmediği çalışma süresini, tanıkların bildi-

ğini veya bilirkişinin bileceğini farzetmek ispat kurallarına da hayatın

olağan akışına da aykırıdır. Keza tarafın yeterli şekilde somutlaştırıp

kendisinin bilgisinde dahi olmadığını belirttiği bir hususu mahkeme-

ce bilinmesini beklemek de mümkün değildir.

Diğer taraftan davacı, dava konusu alacaklarınmiktarlarının belir-

lenmesinde, işverenin elinde bulunan bilgi ve belgelere dayanmamak-

ta, aksine işverence tutulan kayıtların muvazaalı olduğu gerekçesiyle

nazara alınamayacağını iddia etmektedir. İşverenin maddi hukuktan

doğan yükümlülüklerini(belge ve bordro düzenleme gibi) yerine ge-

tirmemesi, tuttuğu belgelerin gerçeği yansıtmaması, davadan önce iş-

çinin alacaklarını inkâr etmesi ya da ikrar etmekle beraber yerine ge-

tirmemesi davacıya kural olarak belirsiz alacak davası açma imkânını

vermez. İşçi bu durumlarda dahi, alacağının miktarını veya değerini

belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açamaz (Simil, s. 412).

Ayrıca, yukarıda da belirtildiği gibi, salt bilirkişi incelemesine gi-

dilmesi belirsiz alacak davasının açılabilmesi için yeterli değildir.

Genel olarak yapılan bu açıklamadan sonra, objektif dava birleş-

mesi şeklinde açılan eldeki dava taleplerinin her birinin belirsiz alacak

olup olmadığının değerlendirilmesine gelince:

Fark alacaklar hakkında, çalışma süresinin kesintisiz kabul edil-

mesiyle aylık ücret miktarının toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun

şekilde esas alınarak yapılacak hesaplamayla, işverence öncesinde ya-

pılan ödemelerin mahsup edilerek fark tutarların hüküm altına alın-

ması talep edilmektedir. Yukarıda belirtildiği üzere, davacı, çalışma