

TBB Dergisi 2015 (117)
Yahya Berkol GÜLGEÇ
387
dayanabilecek midir yoksa bu sebepler 3. paragrafta münhasıran mı sa-
yılmıştır? Bir görüşe göre tek taraflı bildirimle devletin Divan’ın yargı
yetkisini tanıması asılken, çekinceler istisna teşkil ettiğinden dar yo-
rumlanmalı ve bu sebeple de bu çekince sebeplerinin münhasıran sa-
yıldığı kabul edilmelidir. Nitekim hukukta istisnalar dar yorumlanma-
lıdır.
45
Ancak Uluslararası Adalet Divanı İçtihadı aynı yönde değildir.
Her ne kadar UAD içtihadı bağlayıcı olmasa ve Divan’ın bu içtihattan
dönmesi mümkün olsa da başka sebeplerin de çekinceye temel oluştu-
rabileceği, bu sebeplerin sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmiştir.
46
Yücel
Acer ise asıl ve istisna yorumunu madde içerisinde değil genel anlam-
da UAD’nın yargı yetkisi konusunda yaparak, UAD’nın yargı yetkisi-
nin istisna teşkil ettiğini ve bu sebeple başka çekincelerin mümkün
olması gerektiğini belirtmektedir.
47
Belki de Yücel Acer’in çekincenin
geniş yorumlanması gerektiği yönündeki düşüncesini bu şekilde açık-
lamak mümkün olabilecektir. Ancak, kendi temellendirmesi bu yönde
bir kanaate yol açacak kadar açık değildir. Ona göre, “
hiçbir koşula bağlı
olmadan yapılabileceği gibi... karşılıklı olma koşuluna bağlı olarak...
” ifadesi
“karşılıklılık şartı çerçevesinde değişik tür çekincelerin de konabilme
iznini” ifade etmektedir.
48
Maddede geçen karşılıklılık ilkesi ile kaste-
dilenin 36(2) uyarınca tek taraflı bildirimde bulunan diğer devletler ol-
duğu kanımızca açıktır. Yani, devletler bu madde uyarınca ya bildirim
yapmayan devletlerin de kendilerine karşı dava açabileceğini (“hiçbir
koşula bağlı olmadan”) yahut ancak aynı bildirimi yapan devletlerin
kendileriyle ilgili uyuşmazlıkları Divan önüne getirebilmelerini (“kar-
şılıklılık”) kabul ederler. Netice itibariyle Yücel Acer’in bu açıklaması-
nın farklı sebeplere dayanan çekincelerin öne sürülmesine temel teşkil
etmesi kanımızca pek mümkün değildir. Belirttiğimiz gibi, burada is-
tisnayı ve kuralı belirlerken yapılacak bir tercih söz konusudur ve bi-
zim düşüncemiz bir kere tek taraflı bildirimde bulunmayı tercih eden
devlet açısından çekincelerin istisna olarak yorumlanmasını öngören
ilk görüşe daha yakındır. Hatta, Yücel Acer tarafından da alıntılanan
“hiçbir koşula bağlı olmadan yapılabileceği gibi...” ifadesi de aslolanın
koşulsuz bildirim olduğu görüşünü destekler niteliktedir.
45
Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku Dersleri, Ekin, 11. Baskı, Bursa, 2011, s. 91.
46
Acer, s. 14 – 15.
47
Acer, s. 14.
48
Ibid.