

TBB Dergisi 2015 (117)
Hıfzı DEVECİ
77
zümlenecek ve dâva veya itiraz vukuunda, Mahkememizce takdir edilecek bir
konudur.”
(
33
)
İşte, 1982 Anayasası; 1961 dönemindeki bu tartışmalarına tepki
olarak, şekil denetiminin sınırlarını “son oylamanın öngörülen çoğun-
lukla yapılıp yapılmadığı” ile sınırlamıştır.
Gerçekten, 1982 Anayasası’nın 148’inci maddesine Danışma Mecli-
sinin yazdığı gerekçenin konumuzla ilgili 2’nci paragrafı şöyledir:
“Getirilen ikinci bir yenilik, son oylamadan önce yapılan şekil bozukluk-
larının iptale neden olmayacağıdır. Son oylama genel kurul tarafından yapılır.
Daha önce vücut bulan şekil bozukluklarını genel kurulun bildiği veya bilmesi
gerektiği varsayılır. Çünkü onun kararı, yapılan bir incelemeye, tartışmaya ve
açıklamaya dayanır. Genel kurulun oylama yapıp kanunu kabul etmesi, şekil
bozukluğunu o kanunu kabul etmemek için yeterli neden saymadığı yolunda
bir irade tecellisidir. En büyük organ genel kuruldur. Onun iradesi hilafına bir
sonuç çıkarmak hukukun ana esaslarına aykırı düşer.”
(
34
)
Yukarıda alıntıladığımız gerekçe metni, pek çok Anayasa Mah-
kemesi Kararında (Bkz: 37 ve 39 no.lu dipnotlar) zikredilmekte, konu
ile ilgili akademik metinlerde de alıntılanmaktadır. Bu gerekçe, ger-
çekten de 148’inci maddenin yorumuna ilişkin keskin bir ipucu ma-
hiyetindedir. Fakat gerekçenin tamamını okuduğumuzda, durum bir
miktar değişmekte, başka bir önemli ayrıntı ortaya çıkmaktadır. Bu
ayrıntı, “öndenetim”dir.
148’inci madde gerekçesinin ilk paragrafı şöyledir:
“1961 Anayasasından farklı olarak getirilen yeni kural, şekil noksanlığına
dayalı iptal davasının, kanunun yayımından önce incelenip tamamlanması-
dır. Yani öndenetime tabi tutulmasıdır. Şekil bozuklukları genellikle kanunun
yapımı sırasında meydana gelen ve görülmesi bilinmesi kolay olan bozukluk-
lardır. Bunların Anayasa Mahkemesince süratle incelenmesi ve karara bağlan-
ması mümkündür. ………….Bir siyasi parti, görüşülmekte olan bir kanunun
çıkmasını istemiyorsa…. Şekil bozukluğuna sebebiyet verebilmektedir. Bu tür
bozuklukların öndenetim yoluyla kısa zamanda incelenip sonuçlandırılmasın-
da kamu yararı düşünülmüştür.”
33
Yukarıda anılan Anayasa Mahkemesi Kararı.
34
Danışma Meclisi tutanakları