Background Image
Previous Page  175 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 175 / 617 Next Page
Page Background

Transfer Fiyatlandırmasının Hukuki Niteliği

174

olmak kaydıyla (aldatılan) üçüncü kişilerin de (vergi dairesi dâhil)

ileri sürmesi mümkün iken peçeleme sadece vergi dairesi tarafından

iddia edilebilir.

Vergi mevzuatında “muvazaa”

110

kelimesinin açıkça geçtiği tek

düzenleme 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında

Kanun’un 110/2 maddesidir. Bu maddeye göre, kamu alacağının tah-

sili için hakkında takip muamelelerine başlanan borçlu kısmen veya

tamamen tahsile engel olmak veya tahsili zorlaştırmak amacıyla mal-

larından bir kısmını veya tamamını gizleyerek, kaçırarak “muvazaa

yoluyla” başkasının uhdesine geçirerek gerçeğe aykırı surette varlığını

yok eder veya azaltır ve geri kalan mallar borcu karşılamaya yetmezse

altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

Muvazaa, iki tarafın iradesiyle beyanları arasında istenerek mey-

dana getirilen bir uygunsuzluk halidir.

111

Muvazaa, tarafların yap-

tıkları sözleşmenin hiç hüküm doğurmaması veya görünüşteki söz-

leşmeden başka bir sözleşmenin hükümlerini doğurması hususunda

anlaşmalarıdır.

112

Tarafların üçüncü kişileri aldatmak maksadıyla,

fakat kendi gerçek iradelerine uymayan ve aralarında hüküm ve ne-

tice doğurmayan bir görünüş yaratmak konusunda anlaşmaları duru-

munda muvazaadan söz edilir.

113

Muvazaa, açıkladıkları beyanlarının

gerçek maksatlarına uymadığını bildikleri halde tarafların, aralarında

hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak suretiyle kendi-

lerini kastettikleri durumdan başka bir hukuki ilişkide anlaşmış gibi

göstermeleridir.

114

Muvazaa olduğu ispatlanan ve özel hukuk açısından başlangıçtan

itibaren geçersiz sayılan bir sözleşme aynı zamanda vergiyi doğuran

olay niteliğinde ise, bu sözleşmenin vergi hukuku yönünden doğur-

duğu sonuçlar da ortadan kalkar. Örneğin; dört çocuğu olan (A) diğer

110

Sözlük anlamıyla muvazaa “danışık, danışıklık”; terim anlamıyla ise “danışık”;

muvazaalı muamele de “danışıklı işlem”dir, İsmet Sungurbey, Medeni Hukuk

Terimleri Sözlüğü, Osmanlıca’dan Türkçe’ye-Türkçe’den Osmanlıca’ya, Ankara,

1966, s. 52.

111

Eren, a.g.e., C. 1, s. 324.

112

Oğuzman, Öz, a.g.e., s. 104; Özmen, Özkaya, a.g.e., s. 4; Tekinay, Akman, Burcu-

oğlu, Altop, s. 407; Kenan Tunçomağ, Türk Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 6.

Bası, C. I, İstanbul, 1976, s. 291.

113

Esener, a.g.e., s. 1.

114

Yar. İBK, 07/10/1953, 1953/8-7; Yar. HGK, 01/03/2000, 2000/1-126-143.