

TBB Dergisi 2015 (119)
Serkan AĞAR
185
şıtlar Vergisi Kanunu’nun 3. maddesine göre mükellefin “
trafik, belediye
veya liman sicili ile Ulaştırma Bakanlığı’nca tutulan sivil hava vasıtaları sici-
linde adlarına motorlu taşıt kayıt ve tescil edilmiş olan gerçek ve tüzel kişiler
”
şeklinde tespit edilmiş olması, vergisel amaçlarla adına kayıt tescilin-
den kaçınmak suretiyle aracı fiilen malik gibi kullananların mükellef
sayılması sonucunu doğurmaz.
150
Vergi normundaki vergisel sonucu ortaya çıkaracak somut maddi
olay mutlaka bir özel hukuk işlemi veya temerrüt ihtarı gibi hukuki
işlem benzeri bir davranış olmalıdır. Verginin bağlandığı soyut olayın
tanımında vergi hukukuna özgü kavramların veya içeriği ait olduğu
alanlardan farklı belirlenmiş kavramların kullanılmış olması duru-
munda somut maddi olay peçeleme olarak nitelendirilemez.
151
İşlemin
özel hukuk bakımından da geçersiz sayılması onun peçeleme olarak
değerlendirilmesini engellemez, geçersizlik durumunda işlemin ver-
gisel konumu geçersiz işlemler için öngörülen kurallar çerçevesinde
belirlenir.
152
Peçelemenin varlığı için aranan ikinci şart özel hukukun düzen-
leme imkânlarının somut maddi olayda kötüye kullanılmış olmasıdır.
Peçelemenin tartışıldığı bir özel hukuk işleminde vergisel avantaj sağ-
lama amacı dışta tutulduğunda geride anlamlı bir iktisadi bütünlük
kalmakta ise, seçilen formun “ölçülü” olduğu tespit edilir ve bu du-
rumda “kötüye kullanma şartı” gerçekleşmez. Buna karşılık vergisel
avantaj sağlama amacı dışta tutulduğunda geride anlamlı bir iktisadi
bütünlük kalmaz ise, seçilen form “ölçüsüz”dür ve “kötüye kullanma
şartı” gerçekleşmiştir.
153
Peçelemenin varlığı için aranan objektif unsurlardan bir diğeri, iş-
lem neticesinde vergisel bir menfaatin ortaya çıkmış olmasıdır. Vergi-
de vergisel menfaat elde etme amacı görülse dahi ait oldukları alanlardaki anlamla
bağlı kalınacağından imam nikâhı veya fiili birliktelik durumunda evlenmenin
ve fiili ayrılıkta boşanmanın varlığından, dolayısıyla da peçelemeden bahsetmek
mümkün değildir, Tipke, Kruse AO, § 42, Tz. 12, nak. Akkaya, a.g.e., s. 98.
150
Akkaya, a.g.e., s. 97-98.
151
Tipke, Kruse AO, § 42, Tz. 12, 13, nak. Akkaya, a.g.e., s. 98.
152
Götürü gider, gerçek gider veya hızlandırılmış amortisman, normal amortisman
gibi vergi kanunlarının sunduğu düzenleme imkanlarından veya seçimlik haklar-
dan yararlanılması durumunda da peçelemeden söz edilemez, Tipke, Kruse AO, §
42, Tz. 13, nak. Akkaya, a.g.e., s. 98.
153
Kruse, AO, § 42 TZ. 17, nak. Akkaya, a.g.e., s. 100.