Background Image
Previous Page  22 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 22 / 617 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (119)

Korkut KANADOĞLU

21

Sağlık Bakanlığıyla müşterek çıkarılacak yönetmelik ile belirlenme-

sini, Anayasa’ya uygun bulmakla Anayasa Mahkemesi, üniversiteler

üzerindeki Devletin idari vesayet denetimini, Anayasa’nın 130. mad-

desine aykırı biçimde merkezi yönetimin hiyerarşik denetimine kadar

indirgeyebilmiştir.

33

Sağlık Bakanlığının tıp eğitimi üzerindeki bu çeşit Anayasa’ya ay-

kırı müdahaleleri yeni de değildir. 28.3.2007 tarih ve 5614 sayılı Bazı

Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına

Dair Kanun’un 4. maddesinin değiştirdiği 11/4/1928 tarih ve 1219 sa-

yılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 9/1.

maddesiyle kurulması öngörülen tıpta uzmanlık kurulunun (TUK)

hem işleyiş ve oluşumunda Sağlık Bakanlığı belirleyici kılınmakta,

hem de tıpta uzmanlık eğitimi ile ilgili bütün süreçlerin belirlenece-

ği Yönetmeliğin çıkarılmasında sadece Sağlık Bakanlığı ve Bakanlar

Kurulu yetkili kılmakta, YÖK ve Türk Tabipleri Birliği ile Türk Diş He-

kimleri Birliği sürecin dışında bırakılmaktadır.

Bir yükseköğretim konusu olan tıpta uzmanlık eğitimi,

Anayasa’nın 130. ve 131. maddeleri uyarınca YÖK’ün görev ve yetki

alanına girmesine rağmen Anayasa Mahkemesi, TUK’nun, YÖK’e bağ-

lı olarak kurulacağına dair anayasal bir zorunluluk bulunmadığı, sa-

dece tıpta uzmanlığın koordinasyonunu sağlayan bu Kurulun, tıpta

uzmanlık sınavı yapmayıp, uzmanlık eğitimi de vermediği gerekçe-

siyle düzenlemeyi Anayasa’ya uygun bulmuştur.

34

Anayasa Mahkemesi’nin bu kararındaki anayasallığı çok şüpheli

bir diğer değerlendirme de şöyledir; “4.11.1981 günlü, 2547 sayılı Yük-

seköğretim Kanunu’nun 3. maddesinde,

‘Sağlık Bakanlığı tarafından

düzenlenen esaslara göre yürütülme’

tıpta uzmanlığın temel bir özelliği

olarak vurgulanmıştır.” Bu ifade bir ön kabuldür; hukuksallığı hiçbir

şekilde kanıtlanamadığı gibi öznel yanı ağır basan bir görüş olmak-

tan öteye de geçememektedir. Burada gözden kaçırılmaması gereken

önemli husus, 2547 sayılı Kanun’un, 1982 Anayasası’ndan önce yürür-

lüğe girmiş olmasıdır. Önceki yasa – sonraki Anayasa çatışmasının

33

Kanundaki bu düzenleme, Anayasa’nın çerçevesini çizdiği statü dışında bir üni-

versite statüsü yaratarak üniversiteler arasında ayırım da yaratmaktadır, krş. E.

1991/21, K. 1992/42, Kt. 29.6.1992.

34

E. 2007/60, K. 2010/119, Kt. 30.12.2010.