

Son Kanun Değişiklikleri Işığında Hâkimin Hukuki Sorumluluğu
260
gılama faaliyeti ile de ilgili bulunması zorunludur. Aksi halde zarara neden
olduğu iddia edilen eylem hâkimin idari davranışları ile ilgili olabilir.”
55
Bu noktada HMK m.46- 49’da düzenlenen hâkimin yargısal faali-
yetinden kaynaklanan tazminat davası ile 5271 sayılı Türk Ceza Ka-
nunu m.141 vd.’de düzenlenen ceza hâkimlerinin koruma tedbirlerine
ilişkin kararlarından kaynaklanan tazminat davası arasındaki farka
değinmekte yarar vardır. TCK m.141 ve devamında haksız arama, el
koyma, yakalama ve tutuklama hallerinde bireyin uğradığı zararı
Devlet’in tazmin etmesi söz konusudur. Buna göre HMK m.46 vd. ve
TCK m.141 vd.’nda düzenlenen sorumluluk kurumları, amaç, kaynak,
koşullar ve sonuçlar bakımından farklı alanları düzenlemektedirler.
Bu iki kurum arasında genel kanun -özel kanun ilişkisi ya da önceki
kanun - sonraki kanun ilişkisinden bahsedilemez. Biri diğerinin yeri-
ne geçemez. Koşulların oluşması halinde, davacı birine ya da her ikisi-
ne birden başvurabilir.
56
Açılan bir davada hangi kurumun uygulan-
ması gerektiği hususunda tereddüt edilir ise bakılması gereken nokta
“davanın konusu”dur.
57
Örneğin;
“Davacı vekili müvekkilinin … 2009 yılı Kasım ayında tutuklandığını,
itiraz ve tahliye sebeplerinin her seferinde basmakalıp ifadelerle reddolunduğu-
nu, tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya tahliye isteminin reddine iliş-
kin kararlarda … gerekçe
gösterilmediğini iddia ederek manevi tazminat
istemiştir. …
Dava dilekçesi dikkate alındığında, hâkimin kararındaki koru-
ma tedbirlerine ilişkin takdirin yerindeliği değil; bu takdiri kullanırken kabili
tevil ve izah olmayacak surette vazıh ve sarahati katiyei kanuniyeye mugayir
karar verilmiş olması zararın kaynağıdır ve ilgili hâkimin kasdi davranarak
hukuka aykırı aldığı kararla HUMK’un 573/2 (HMK m.46/1-c) maddesini
ihlal ettiği ileri sürülmüştür. … gerekçesiz olarak tutuklama ve tutuklamanın
devamına dair verilen kararın kanunun açık hükmünün ihlal edilmek suretiyle
verilmesi nedeniyle hakimin sorumluluğuna dayanıldığı; bu itibarla davanın
hukuki niteliğinin hakimlerin sorumluluğunu düzenleyen HMK 46 ve devamı
maddeleri hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği açıktır.”
58
55
4. HD, 10.6.1999, 4284/5514 (Ejder Yılmaz, age., s.469).
56
HGK, 24.11.2010, 2010/4-551 E., 2010/598 K. (Ömer Uğur Gençcan, age., s.336).
57
HGK,14.03.2012, 2012/4-48E., 2012/133K. (Ömer Uğur Gençcan, age., s.337-339).
58
HGK, 10.04.2013 2012/4-1823 E., 2013/464 K. (Ömer Uğur Gençcan, s.340-342);
Bkz. benzer bir karar: “Dava açılırken dayanılan hukuki ve maddi olguların gö-
reve etkili olduğu durumda öncelikle hukuki nitelemenin yapılması ve sonucuna
göre de bu tür davalara bakma görevinin hangi mahkemeye ait olduğunun belir-
lenmesi gerekir.” HGK, 28.11.2012, 2012/4-1099 E., 2012/877 K. (Mustafa Ateş,