Background Image
Previous Page  481 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 481 / 617 Next Page
Page Background

Alman ve Türk İş ve Sosyal Güvenlik Hukukunda Bilirkişilik Uygulamalarının Karşılaştırılması

480

Teknik ve özel bilgiyi ilişkin bu tanımlamalar yapılabilmekle bir-

likte, özel ve teknik bilgi gerektiren konuların neler olduğu konusunda

somut bir ölçüt bulunmamaktadır. Bu nedenle için her somut olayda

bu konu ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

50

Örneğin iş kazası sonucunda

işçinin çalışma gücü kaybının tespiti, maluliyet oranı

51

ya da işvere-

nin işyerinde alması gereken teknik önlemlerin neler olduğu hâkimin

hukukî bilgisi ile çözemeyeceği özel ve teknik bilgi gerektiren konu-

lardır.

52

Yargıtay’ın bir kararına göre, “…davacının davalı şirkete ait bilgi-

leri üçüncü kişilerle paylaşıp paylaşmadığı hususlarının bilgisayar ko-

nusunda uzman teknik bilirkişi raporu ile tespit edilmesi gerekirken,

eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı

olup bozmayı gerektirmiştir.”

53

Yargıtay’ın bir diğer kararına göre, “Somut olayda, davacı radyo-

loji teknisyeni olarak davalı işyerinde çalıştığını, Radyoloji Radyum

ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname hükümle-

rine tabi olduğunu; davalı ise davacının röntgen teknisyeni olmasına

rağmen röntgen cihazında değil Emar cihazında çalıştığını belirterek

söz konusu tüzük kapsamında olmadığını iddia etmiştir. Mahkemece,

radyoloji uzmanı bilirkişi aracılığıyla davacının çalıştığı yerde keşif ya-

pılarak, uyuşmazlık konusu tüzük kapsamında olup olmadığı açıklığa

50

Özbey, s.8.

51

Yarg.

21.HD.

15.9.1998, 1998/5447, bkz. Çayan, s.19, dn16.

52

Yarg. 21. HD., 11.3.1999, 1999/1665, bkz. Çayan, s.19, dn.18

53

“Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak fesih edildiğini ileri sürerek, ih-

bar ve kıdem tazminatı istemiştir. Somut olayda, davalı şirket 13.12.2011 tarihli

fesih ihtarnamesinde, 11.12.2011 tarihinde üç ayrı mail (e-posta) ile “E. Ç. (… @

hotmail.com)

isimli şahısa müşterilerin gizli olan bilgilerini, iletişim bilgilerini,

şirkete ait sırları üçüncü kişilerle paylaştığı, aynı zamanda imzaladığı haksız re-

kabet etmeme sözleşmesine aykırı davranarak şirketi zarara uğrattığı ve işvere-

nin güvenini kötüye kullandığı gerekçesiyle davacının iş sözleşmesini 4857 sayılı

Kanun’un 25/II-e maddesine istinaden feshedildiğini belirtmiştir. Mahkemece,

hukukçu bilirkişiden alınan rapor sonucunda, söz konusu mail (e-posta) adresinin

davacının kendisine ait olduğu, davalı tarafın feshinin haklı sebebe dayanmadığı

gerekçesiyle ihbar ve kıdem tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece,

davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği ve davalı şirkete ilişkin bazı bilgi-

leri gönderdiği mail (e-posta) adresinin herhangi başka bir bilgisayardaki (yer-

deki) kullanıcı tarafından açılıp açılmadığı, açılmış ise hangi bilgisayardan (yer-

den) açıldığı, ... uzman teknik bilirkişi raporu ile tespit edilmelidir.”

Yarg.22.HD

.,

18.11.2014, E. 2014/24648, K.2014/32319. (Kişisel arşiv).