Background Image
Previous Page  495 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 495 / 617 Next Page
Page Background

Alman ve Türk İş ve Sosyal Güvenlik Hukukunda Bilirkişilik Uygulamalarının Karşılaştırılması

494

istisnai konularda belirsiz alacak davasının açılabileceği kabul edil-

mektedir.

92

Türk iş hukukunda belirsiz alacak davasının açılıp açılamayacağı

konusunda öğretide farklı görüşler bulunmaktadır.

93

İşçi alacakları ba-

kımından belirsiz alacak davası açılabilmesi için Hukuk Muhakemele-

ri Kanunu’nda düzenlenen belirsiz alacak davasına ilişkin koşulların

var olması gerekmektedir. İş hukukuna hakim olan ilkeler çerçevesin-

de alacak miktarının talep sonucunda net olarak belirlenebilip belir-

lenememesi konusu çalışmamızın kapsamını aştığı için burada değer-

lendirilmemiştir. Ancak bu konu, öğretide ve Yargıtay uygulamasında

oldukça tartışılan ve henüz tam olarak çözüme kavuşturulmamış bir

husustur. Yargıtay’ın iş daireleri arasında görüş birliği olmamakla bir-

likte, konunun yakın zamanda Hukuk Genel Kurulunda değerlendi-

rilmesi beklenmektedir.

94

92

Bkz. Simil, s.50.

93

Bkz. Simil, s.414 vd.; Çil/Kar, s.53 vd.

94

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bir kararına göre, “… Somut olayda taraflar arasın-

daki uyuşmazlık, davacı işçinin 2001 yılında daimi kadroya alındığı anda, daha

önce mevsimlik statüde çalıştığı sürelerin dikkate alınıp alınmayacağı noktasın-

dadır. 2001 yılında gerçekleşen kadroya alınma aşamasındaki intibak sorununa

bağlı olarak davaya konu dönem içinde hak kazanılabilecek yevmiyelerin belir-

lenmesi ve buna göre ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı ve yıpranma

primi farkı isteklerinin tespiti işçinin dava açtığı aşamada kendisinden beklene-

mez. Bu konuda işyeri özlük dosyası ile ücret bordroları ve işveren kayıtlarına

göre hesaplama bilirkişi hesap raporu alınmak suretiyle yapılmış olup, davanın

belirsiz alacak davası olduğu yönünde mahkemece yapılan tespit dosya içeriği ile

uyumludur.” Yarg. 9. HD., 12.3.2015, E. 2015/4990, K. 2015/10437. (Kişisel arşiv).

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bir diğer kararına göre, “… Taraflar arasında bu-

lunan ve yukarda sayılan uyuşmazlıklar ve özellikle hizmet süresi konusundaki

uyuşmazlık, talep edilen alacakları (alacak miktarlarını) davanın açıldığı tarihte

belirsiz kılmaktadır. Davacıdan davanın açıldığı tarihte talep ettiği alacakların

miktarlarını yahut değerlerini tam ve kesin olarak belirlemesini beklemek müm-

kün değildir. Yargılama aşamasında mahkemece celbedilecek bilgi ve belgeler ile

tarafların sunacağı delillerin birlikte değerlendirilmesi ve gerekirse aldırılacak

olan bilirkişi raporu sonucunda talep edilen alacakların miktarları tam ve kesin

olarak belirlenecektir. Bu nedenle, davacının talep ettiği alacakların dava açıldığı

anda belirlenebilir olmadığı, dolayısıyla davacının davasını belirsiz alacak davası

olarak açmasında hukuki yararının bulunduğu açıkça anlaşılmıştır. Mahkemece

davacının tüm talepleri hakkında esastan olumlu ya da olumsuz bir hüküm ku-

rulması gerekirken, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının

bulunmadığı gerekçesiyle, kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti taleplerinin

reddine karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” Yarg.

9.HD.

,

25.3.2015, E.2015/3771, K.2015/12012. (Kişisel arşiv). Yargıtay 22. Hukuk Dai-

resinin bir kararına göre, “… Davacının alacağının miktar veya değerini belirle-

yebilmesi için elinde bulunması gerekli bilgi ve belgelere sahip olmaması ve bu