

TBB Dergisi 2015 (119)
Sami DOĞRU
533
de edilebilir.
133
Bu İngiltere - Fransa arasındaki
Kanal Adaları Davasında
ve
St. Pierre and Miquelon D
avasında uygulanmıştır.
Ters taraftaki adalarla ilgili devlet uygulamalarında, adanın et-
rafında yarım daire şeklinde bir deniz yetki alanı oluşturulmuştur.
134
1968 tarihli İran-Suudi Arabistan Anlaşması,
135
Suudi Arabistan ta-
rafındaki İran’a ait
Farchi Adasının
etrafında 12 millik bir daire oluş-
turmuştur. 1971 tarihli İtalya-Tunus Anlaşması,
136
Tunus tarafında
bulunan ve İtalya’ya ait
Lampione
,
Lampedusa
, ve
Pantelleria
adalarının
etrafında 12 millik yarım daire oluşturmuştur. 1993 tarihli Kolombiya
- Jamaika Anlaşması
137
ilginç çözüm getirmiş ve Kolombiya’ya ait ka-
yalıkların etrafında 12 millik yarım daireler oluşturmuştur. Bu tür du-
rumlarda, bir adanın diğer bir devletin kıyısına olan etkisi ile ilgili zor
sorularla da karşı karşıya kalınabilmektedir. Örneğin, Avustralya’ya
ait
Boigu
ve
Saibai
adalarının Papua Yeni Gine sahilinin 3-4 mil yakı-
nında bulunması nedeniyle, 1978 tarihli Avustralya - Papua Yeni Gine
Anlaşması’nda
138
bu tür zorluklarla karşılaşılmış; sahilin 6 milden ya-
kın olduğu kara tarafında basitleştirilmiş
eşit uzaklık
çizgisi belirlen-
miş, deniz tarafında ise Avustralya’nın bütün adalarının karasuları 3
mil ile sınırlandırılmıştır.
Bu bilgiler ışığında, Ege Denizi’ni Akdeniz’den ayıran ve Yunanis-
tan ana kıtasına uzak konumda olan
Girit, Kaşot, Kerpe
ve
Rodos
adalar
ile Anadolu sahiline çok yakın olan
Meis, Karaada
ve
Fener Adası
Türki-
ye ile Yunanistan ve Türkiye ile Kıbrıs arasında yapılacak bir sınırlan-
dırma anlaşmasında ‘ilgili durum’ oluşturacaktır. Bu kapsamda, ters
taraftaki bu adalar etrafında, yargı kararları ve devlet uygulamaları
doğrultusunda, karasuları genişliğinde ve yarım daire şeklinde sınır
çizgisi oluşturulması yukarıda belirtilen hem yargı kararları hem de
devlet uygulamaları ile uyumlu olacaktır.
133
Kriangsak Kitticharaisaree, The Law of the Sea and Maritime Boundary Delimita-
tion in South-East Asia, Oxford University Press, New York, 1987, s. 94.
134
Bununla birlikte, adalara tam etki veren anlaşmalar da vardır. Bkz., Bowett, op.
cit., s. 144-147.
135
“Report Number No. 7-7”, International Maritime Boundaries, Vol. II, op. cit., s.
1519.
136
Ibid., s. 1611.
137
Tanaka, Predictability and Flexibility in the Law of Maritime Delimitation, op. cit.,
s. 199; “Report Number No. 2-18”, International Maritime Boundaries, Vol. III, ,
op., cit., s. 2179.
138
“Report Number No. 5-3”, International Maritime Boundaries, Vol. I, op., cit., s. 929.