

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türk Anayasa Mahkemesi’nin Basın Özgürlüğüne...
104
Caroline von Hannover’in gözlerden uzak bir restoranda arkadaşıyla
yemek yerken, çocukları ile vakit geçirirken, alış veriş yaparken çe-
kilmiş fotoğraflarının Alman dergilerinde yayımlanması ve bu duru-
mun Alman Mahkemeleri’nce hukuka uygun bulunması üzerine önü-
ne gelen davada, başvurucunun kamuoyu tarafından çok tanınan bir
kişi olmasının tek başına onun özel hayatında genel olarak nasıl dav-
randığının ya da nerelerde görüldüğünün kamuoyuna sunulmasını
meşrulaştıramayacağını, ayrıca kamu yararının aranması gerektiğini
belirterek, bu fotoğrafların yayınlanmasını özel hayatın ihlali olarak
değerlendirmiştir.
55
Yakın zamanda Fransız Charlie Hebdo mizah dergisinde Hz. Mu-
hammed ile ilişkili bir karikatürün yayımlanması üzerine iki kişinin
söz konusu karikatürün inançlarına hakaret olduğu gerekçesiyle der-
giyi basarak 12 kişiyi öldürmesiyle sonuçlanan eylemi ifade özgürlü-
ğü ve onun ayrılmaz bir parçası olan basın özgürlüğüne ilişkin tartış-
maları güncel hale getirmiştir. AİHS 10. maddesinin 2. fıkrasına göre
dini değerleri rencide edecek nitelikteki ifadeler basın özgürlüğünü
sınırlandıracak nedenler arasında yer almamakla birlikte, AİHM dine
hakaret unsuru içeren basın açıklamalarının başkalarının şöhret ve
haklarının korunması kapsamında sınırlandırılabileceklerini kabul
etmektedir.
56
Bu doğrultuda İ.A / Türkiye Kararı, basın aracılığıyla
dini değerleri aşağılamanın sözleşmenin koruması kapsamına girme-
yeceğinin önemli bir örneği olarak kabul edilebilir. Söz konusu dava,
“Yasak Tümceler” isimli romanın ‘Allah’a, Dine, Peygambere ve Kut-
sal Kitaba’ hakaret ettiği gerekçesiyle yayınevi sahibinin para cezasına
çarptırılması üzerine açılmıştır. AİHM, bu davada, her ne kadar din
şüncesine sağladığı katkının dikkate alınması gerektiğini kararlarında belirtmek-
tedir. Bu yönde bir karar için bkz. Von Hannover/Almanya Davası,
h t t p : / / h u d o c . e c h r . c o e . i n t / s i t e s / e n g / P a g e s / s e a r c h .
aspx#{%22fulltext%22:[%22von%20hannover%22],%22documentcollect
ionid2%22:[%22GRANDCHAMBER%22,%22CHAMBER%22],%22item
id%22:[%22001-109029%22]}, parag. 76.
55
Von Hannover/Almanya Davası,
h t t p : / / h u d o c . e c h r . c o e . i n t / s i t e s / e n g / P a g e s / s e a r c h .
aspx#{%22fulltext%22:[%22von%20hannover%22],%22documentcollect
ionid2%22:[%22GRANDCHAMBER%22,%22CHAMBER%22],%22item
id%22:[%22001-109029%22]}, parag. 47.
56
Özden Çankaya&Melike Batur Yamaner, Kitle İletişim Özgürlüğü, Turhan
Kitabevi, Ankara, 2006, s. 38.