

TBB Dergisi 2015 (120)
Peri URAN
109
şılmaktadır. Anayasa Mahkemesi bu kararıyla hakkın özü konusun-
da daha önceki yaklaşımından uzaklaşmıştır. Düşüncenin kendisine
değil yayım aracına getirilen kısıtlamayı hakkın özünü tahrip edici
nitelikte bulmayan Anayasa Mahkemesi, bu kez 1993 yılında verdiği
başka bir kararda bu kısıtlamayı bazı hak ve özgürlüklerin durdurul-
ması olarak görmüştür.
64
Bu kararlar ışığında, hangi sınırlandırma-
ların basın özgürlüğünün özünü tahrip ettiği
konusunda Anayasa
Mahkemesi’nin tutarlı bir yaklaşım içinde olmadığı ileri sürülebilir.
Anayasa Mahkemesi, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun
bazı maddelerinin iptal davasına konu olması üzerine, basın özgür-
lüğü açısından hakkın özünün içeriğine ilişkin belirlemede bulundu-
ğu bir başka kararda,
65
“
Ülkemizde yaşanan terörün amacı, niteliği, kul-
landığı araçlar ve nihai hedefi dikkate alındığında, iptal konusu kuralların,
Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerindeki hakların gayesine uygun bir şekilde
kullanılmasını son derece zorlaştıran veya onu kullanılmaz duruma düşüren
kayıtlara bağlamadığı dolayısıyla, bu hakların özüne dokunmadığı, devletin
ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün, kamu düzeninin ve milli güven-
liğin korunmasının gereği olarak, zorunlu bir sosyal ihtiyaçtan kaynaklandığı
ve ülkenin milli birlik ve bütünlüğü gibi meşru bir amaç taşıdığı anlaşılmak-
tadır.
” değerlendirmesinde bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi’nin, ge-
rek düşünce özgürlüğü gerekse düşünce özgürlüğünü tamamlayan ve
onun kullanılmasını sağlayan bir özgürlük olarak nitelediği basın öz-
gürlüğü ile ilgili sınırlandırmaların Anayasaya uygunluk denetimini
yaparken, bu özgürlükleri, çoğulcu bir yaklaşımla farklı düşüncelerin
açıklanması ve muhalefet etme hakkının tanındığı bir serbesti olarak
değil, mevcut düzene ve Anayasaya uygun düşüncelerin açıklanması
şeklinde değerlendirdiği ifade edilmektedir.
66
Anayasa Mahkemesi’nin
diğer temel hak ve özgürlüklere ilişkin pozitivist yaklaşımı basın öz-
gürlüğü konusundaki bazı kararlarında da görülmektedir. Anayasa’ya
uygunluk denetiminin yalnızca pozitif Anayasa metni ile sınırlı tutul-
ması ya da bu durumun dayanagı olarak hürriyetlerin kaynagının ve
etki alanlarının sadece pozitif Anayasa metninden ibaret görülmesi
halinde örnegin; Anayasa’da yer almayan bir hürriyet kategorisinin
ifade hürriyeti kapsamında görülemeyecegi ve kisiler tarafından da
64
AYM, E. 1992/36, K. 1993/4, K.T. 20.01.1993.
65
AYM, E. 2006/121, K. 2009/90, K.T. 18.06.2009.
66
Salihpaşaoğlu, age., 125.