

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türk Anayasa Mahkemesi’nin Basın Özgürlüğüne...
114
AİHM karar ve içtihatlarının önemi daha da artmaktadır. Zira, Ana-
yasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru davalarında AİHM içtihatlarını
dikkate almadan, karar vermesi durumunda, bu kararların AİHM’e
götürülmesi ve AİHM’in, Anayasa Mahkemesi kararının temel hak
ihlalini ortadan kaldırmadığını tespit ederek ihlal kararı vermesi söz
konusu olabilecektir. Anayasa Mahkemesi’nin basın özgürlüğüne iliş-
kin bireysel başvuruları değerlendirirken nasıl bir yaklaşım içinde ol-
duğunun daha iyi anlaşılabilmesi için bu konuda vermiş olduğu bazı
kararların incelenmesinde fayda bulunmaktadır. Bu kararlardan ilki
ses getiren Bekir Coşkun Kararı’dır.
Cumhuriyet Gazetesi’nde köşe yazarı olan Bekir Coşkun, söz ko-
nusu Gazetenin 4/7/2013 tarihli nüshasında İstanbul’da başlayıp yurt
geneline yayılan merdiven boyama eylemlerini konu alan ve “
Gezi
olayları
” olarak bilinen ve kamuoyu gündemini uzun süre meşgul et-
miş olaylardan sonra bazı şahısların kendilerince çevre sorunlarına
dikkat çekmek için başlattığı şehir merdivenlerini boyama etkinliği-
ne karşı bazı belediye yetkilileri ile bazı siyasilerin gösterdikleri tep-
kiyi esprili bir tarzda eleştirdiği
“
Boyalı Merdivenler
” başlıklı bir yazı
kaleme almıştır. Söz konusu yazı nedeniyle Coşkun hakkında kurul
halinde çalışan kamu görevlilerine hakaret suçunu işlediği iddiasıyla
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kamu davası açılmıştır. İstanbul
2. Asliye Ceza Mahkemesi 29/4/2014 tarihli kararla, Coşkun’un basın
yoluyla hakaret suçundan bir yıl iki ay on yedi gün karşılığı adli para
cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakıl-
masına karar vermiştir. Bu karar üzerine, Coşkun, köşe yazısında dile
getirdiği düşüncelerden dolayı cezalandırılmasının, ifade ve basın
özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne birey-
sel başvuruda bulunmuştur. Konuyu inceleyen Anayasa Mahkemesi
AİHM’nin bu konuda vermiş olduğu çeşitli kararlar doğrultusunda
belli başlı tespitlerde bulunmuştur. Mahkeme, öncelikle demokrasile-
rin, temel hak ve özgürlüklerin en geniş ölçüde sağlanıp güvence al-
tına alındığı rejimler olduğunu, demokratik bir hukuk devletinde, te-
mel hak ve özgürlüklerin özüne dokunup tümüyle kullanılamaz hale
getiren sınırlamalara yer verilemeyeceğini, Anayasa’nın, temel hak
ve hürriyetlerin sınırlanmasını düzenleyen 13. maddesinde de temel
hak ve özgürlüklerin özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’da
öngörülen sebeplerle ve ancak kanunla sınırlanabileceğinin kabul