

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türk Anayasa Mahkemesi’nin Basın Özgürlüğüne...
122
den nefret suçu veya nefret söylemi niteliği taşımadığı, demokratik bir
toplumda bu ifadeye karsı mutlaka ceza muhakemesi yoluyla bir yap-
tırım uygulanmasını gerektiren toplumsal bir ihtiyaç olmadıgı ve adli
makamlarca çatısan degerler arasında kurulan dengenin adil olmadı-
ğının söylenemeyecegi değerlendirmesinde bulunmuş, adli makamla-
rın degerlendirmesinin basvurucunun seref ve itibara saygı hakkı ile
diger tarafın ifade ve basın hürriyeti arasındaki dengeyi basvurucu
aleyhine katlanılamaz sekilde bozdugunun kabul edilemeyeceğini
ifade etmiştir. Açıklanan gerekçelerle, başvurucunun Anayasa’nın 17.
maddesinde güvence altına alınan şeref ve itibara saygı hakkının ih-
lal edilmediğine karar verilmesi gerekir demiştir.
94
Bu kararda dikkat
çeken husus, Osman Alifeyyaz Paksüt’ün de karsı oyunda belirttiği
gibi LGBT bireyler için kullanılan ‘
sapkın
’ söyleminin objektif olarak
bir nefret söylemi oldugunun göz ardı edilmiş olmasıdır. Zira, başvu-
rucu da alelade bir suçluyu savunduğu için değil, aksine nefret söy-
lemine muhatap olan bir grubun avukatı olduğu için hakaret içerikli
ifadelerin hedefi olmuştur. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, söz
konusu olaya, Mahkeme’nin sıradan bir hakaret davasından daha
farklı bir bakış açısıyla yaklaşması gerektiği ileri sürülebilir. Bu konu-
da, AİHM’nin
Vejdeland v. Isveç
davası önem taşımaktadır. Söz konusu
davada AİHM, bir okulda homoseksüellere karsı nefret söylemi içeren
bazı bildirileri dagıtan kisilerin çesitli hapis ve para cezalarına çarptı-
rılmasında Sözlesme’ye aykırılık bulmamıştır.
95
Gözetepe, bireysel başvuru hakkının kabul edilmesiyle birlikte,
Anayasa Mahkemesi’nin karar içeriklerinde belirgin bir degisikliğin
gözlendiğini ifade etmekte, diğer yandanMahkeme’nin henüz özgün bir
temel hak öğretisi geliştiremediğinin de altını çizmektedir. Göztepe’ye
göre: “
Norm denetimi davalarında daha çok degismez ilkeler ekseninde karar-
lar veren Anayasa Mahkemesi, bireysel basvuru kararlarında Anayasa’nın te-
mel hak ve özgürlükler katalogunu, AIHS ve Protokoller ısıgında incelemeye
baslamıstır. Ancak bu yapılırken, Mahkeme’nin özgün bir temel hak ögretisi
94
Anayasa Mahkemesi’nin Sinem Hun Başvurusuna ilişkin kararı, parag. 60, 61.
95
Vejdeland v. Isveç Davası,
http://hudoc.echr.coe.int/eng#{%22fulltext%22:[%22vejdeland%22],%22docum
entcollectionid2%22:[%22GRANDCHAMBER%22,%22CHAMBER%22],%22item
id%22:[%22001-109046%22]},parag.2 (Concurring Opinion of Judge Yudkivska
Joined bu Judge Villiger)