Background Image
Previous Page  478 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 478 / 617 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (120) 

Cüneyt UYSAL

477

dayanarak çözüme kavuşturulacağı açıklanmalıdır. Olayın meydana

getirdiği tehlikenin henüz somutlaşmaması nedeniyle olayların bir-

birinden ayrılarak her olayın meydana getireceği zarar, somut olarak

öngörülemediğinden davacı zarar tehlikesinin önlenmesi konusunda

yarışan bir talep hakkına sahip olacaktır.

3. kişinin ağır olmayan kusuru illiyet bağına eklenince, 3. kişiye

TBK’nun 113. maddesindeki dava açılabilecek midir? Bu halde 3. kişi-

nin sorumluluğunu bina ve yapı malikinin sorumluluğu kapsamın-

da tartışalım. TBK’nun 69. maddesine göre sorumluluk için bina ya

da yapının maliki olmak veya tehlikeye yol açan binada intifa hak-

kı veya oturma hakkı sahibi olmak gerekmektedir.

24

Oysa 3. kişi ne

maliktir ne de belirtilen ayni haklara sahiptir. Bu nedenle 3. kişinin

ağır olmayan kusuru illiyet bağına eklenince TBK’nun 70. maddesi

uygulanamaz. Bu halde gerçek kanun boşluğu olduğu, bunun kıyas

yoluyla doldurulması olanağı da bulunmadığı belirtilmelidir. 3. kişi-

nin sorumluluğu bu halde haksız fiil sorumluluğudur. Ancak haksız

fiillerin oluşturduğu tehlikelere karşı zarar tehlikesinin önlenmesi

dava edilemez. Örneğin sürekli eğilen (A) apartmanının yıkılması teh-

likesini artıran apartmana komşu malik (S)’nin bahçe sulama fiili bir

haksız fiildir. (A) apartmanının eğilerek (B) apartmanı üzerine doğru

yıkılacağı anlaşılmaktadır. (B) apartmanın bitişiğinde ise (S)’ nin has-

mı (H)’nin dükkânı bulunmaktadır. Bahçeyi aşırı sulayarak bu suların

komşu apartmanın temeline giderek daha hızlı yıkılacağını öngören

(S), aylarca bahçesini sulayarak (B) apartmanın yanındaki hasmı (H)

ye ait dükkânı yıkmak istemektedir. (A) apartmanın maliki (M)’nin

aşırı sulama fiilini müdahalenin önlenmesi davası ile, (B) apartmanı

maliki (N)’nin ise tehlikenin önlenmesi davası ile önlemesi mümkün-

ken (H)’nin (S)’ye karşı doğrudan TBK’nun 70. maddesine dayanarak

dava açması mümkün değildir. (M)’nin (S)’ye müdahalenin önlenmesi

davası açması mümkündür. Ancak (H), (M)’yi (S)’ye karşı müdahale-

nin önlenmesi davası açmaya icbar edemez. Tamda bu noktada gerçek

kanun boşluğu olduğu kabul edilmelidir. Bu boşluğun kıyas yoluyla

giderilmesi olanağı da yoktur. Zira kıyas, hukuki nedenler arasındaki

benzerlik nedeniyle uygulanabilir. Oysa örnek olayda (M)’nin borcu

24

Kılıçoğlu, a.g.e, s. 247 “Bina ve inşa eseri sahibinin sorumlu tutulabilmesi için ku-

suru aranmaz”