

TBB Dergisi 2015 (120)
Mahmut GÖKPINAR
57
celer, temelinde, XIX. yüzyıldan başlayarak insan hakları anlayışında
önemli bir gelişme oldu. İnsan haklarının sadece bir özgürlük değil;
aynı zamanda devletten bir hizmet, edim isteme yetkisi veren haklar
olduğu düşüncesi yerleşti.
316
Böylelikle haklar gerçekten kişinin yaşa-
mında var hale gelecekti. Devlet, artık temel hak ve özgürlüklere karşı
potansiyel bir tehdit değil; aksine, olumsuz piyasa ve çalışma koşul-
larına karşı hakların sığınağı, koruyucusu haline geliyor
317
, bir takım
ödevler yükleniyor, hak ve özgürlükler nitelik değiştiriyordu.
318
Top-
lumun tüm kesimlerini özellikle de sosyo-ekonomik bakımdan zayıf
konumda olanlarının insan haklarından tam olarak yararlanmasını
sağlayan bir takım kamusal hizmetler, hak olarak kabul ediliyordu.
319
Böylelikle hem devletin fonksiyonlarında hem de insan haklarının
içeriğinde sosyal yönde bir gelişme ve artış ortaya çıkmıştır.
320
Özel-
likle II. Dünya Savaşından sonraki dönemde sosyal haklar alanında
önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu dönemde yeni bir savaşın yaşan-
maması için yoksulluğun ortadan kaldırılması, işsizliğin olumsuz et-
kilerinin en aza indirilmesi ve insanların gelecek güvencesine sahip
olması gerekir. Bunun için de devletin fonksiyonlarında bir genişleme
olmalıdır. “Devlet, sadece ekonomik sistemi ve serbest pazarın işleyişi
ile ilgili değil, sosyal alanda da düzenlemeler yapmalıdır” düşüncesi
öne çıkmıştır.
321
Öte yandan demokrasi anlayışı da değişmiş, hak bil-
dirileri ile ortaya çıkan ve klâsik olarak nitelenebilecek demokrasinin,
acımasız özgür girişim ve rekabet koşullarının ortaya çıkardığı hak-
sızlık ve adaletsizliği
322
gidermek için özgürlük, eşitlikle örülü bir sen-
tez içinde gerçekleşecektir. Böylelikle XX. yüzyılın demokrasisi artık
sosyal bir nitelik kazanacaktır.
323
Ancak hemen belirtilmelidir ki söz
konusu hakların hukuken kabul edilmeleri fikri olarak ortaya çıkışla-
rından çok sonraya denk gelmektedir. 1948 tarihli İHEB, 1966 tarihli
316
Karakehya, s. 112.
317
Coşkun, s. 598.
318
Annie Gruber, “Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı ve Sosyal Haklar” Çev.: Erdem
Özdemir, İçinde: Anayasal Sosyal Haklar, Ed.: İbrahim Ö. Kaboğlu, Legal Yayıne-
vi, İstanbul 2012, s. 255.
319
Bulut, Sosyal Haklar, s. 30.
320
Hazır, Anayasa, s. 88.
321
Ali Güzel, “Sosyal Devlet ve Sosyal Haklar”, İçinde: Anayasal Sosyal Haklar, Ed.:
İbrahim Ö. Kaboğlu, Legal Yayınevi, İstanbul 2012, s. 284.
322
Sencer, s. 4.
323
Tunaya, s. 207.