Background Image
Previous Page  59 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 59 / 617 Next Page
Page Background

Bir Kavram Olarak İnsan Hakları ve Çeşitli Açılardan Sınıflandırılması

58

Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi

324

ve ilk

örnekleri olan 1917 Meksika, 1919 Alman (Weimer), 1921 Yugoslavya,

1923 Polonya, 1931 İspanyol gibi anayasalarda ilan edilmeleri XX. yüz-

yılda olmuştur.

325

Bu hukuksal evrim, yoksulluğu açıkça insan hakla-

rına karşı bir ihlâl olarak ilan etmiş ve temel hakların bu şekilde ilan

edilmesini de yoksulluğa karşı bir araç haline getirmiştir.

326

Konusu, niteliği ve yararlanıcıları yönlerinden birbirinden ayrılan

ve türdeş bir bütün oluşturmadığı belirtilen, öğretide ve gerek ulu-

sal gerekse uluslararası hukuk belgelerinde genellikle “ekonomik ve

kültürel” hakları da içeren bir anlatımla belirtilen sosyal haklar kav-

ramını tanımlamak son derece güçtür.

327

Diğer taraftan, gerek ana-

yasalarda; gerekse sözleşmelerde güvence altına alınmakla birlikte,

tanımlanmamaktadır.

328

Bununla birlikte, hukuk doktrininde çeşitli

tanımlamalar yapılmaktadır. İskandinav ve Anglo-sakson doktrinin-

de, maddî ölçütü ön plana alan tanımda sosyal haklar, genel anlam-

da toplum üyelerinin refahını amaçlayan, bir ihtiyaca cevap veren,

çalışan kesimlere olduğu kadar en güçsüz konumda bulunanlara da

324

Boucobza/Grundler/Pıchard/Roman, s. 71.

325

Gözler, s. 512.

326

Boucobza/Grundler/Pıchard/Roman, s. 71.

327

Mesut Gülmez, “İnsan Hakları Olarak Sosyal Haklar ve Sosyal Haksızlıklar”, İçin-

de: Sosyal Haklar Uluslararası Sempozyumu I Bildiriler, Düz.: Akdeniz Üniversi-

tesi, Belediye İş Yayınları, 2009, s.9; Berdal Aral, “Bir İnsan Hakkı Olarak Kültürel

Haklar”, İçinde: Türkiye’de İnsan Hakları, Ed.:Oya Çiftçi, TODAİ Yayınları, 2000,

s. 417.

328

Christian Grelloıs, “Sosyal Hakların Kaderi”, Çev.:Hülya Dinçer-İrem Yeşiltürk,

İçinde: Anayasal Sosyal Haklar, Ed.: İbrahim Ö. Kaboğlu, Legal Yayınevi, İstan-

bul 2012, s. 289., “Uluslararası Belgelerde, kültür kavramı birbirinden farklı an-

lamlarda kullanabilmektedir. Bu kavram birinci anlamıyla, insanlığın biriktirdiği

maddi miras olarak kullanılmaktadır. İlgili uluslararası insan hakları belgelerin-

de, bireylerin bu mirastan eşit bir şekilde yararlanma hakkı olduğu belirtilmiştir.

Bu hakkın doğal uzantısını da, daha fazla kültür birikimini ve daha fazla insanın

bu haktan yararlanma hakkını öngören kültürel kalkınma hakkı oluşturmakta-

dır. Söz konusu kavram ikinci anlamıyla sanatsal ve bilimsel üretim süreci anla-

mında kullanılmaktadır. Bu anlamıyla kültürel haklar, ürün oluşturma, müzeler,

konserler, yayımlar yoluyla başkalarınca oluşturulmuş olanlardan yararlanmayı

içermektedir. Bu yönüyle sanatçı ve yazarların otoriter rejimlerce cezalandırılması

söz konusu hakkın ihlali anlamına gelmektedir. Kültür, daha çok antropolojik bir

karakter taşıyan üçüncü anlamıyla, bir sosyal gurubu benzeri sosyal guruplardan

ayıran maddi ve manevi faaliyet ve ürünlerin toplamı olarak kullanılmaktadır.

Burada kültür, belirli değer ve sembollerden oluşan tutarlı ve düzenli bir iç sistem

olarak ortaya çıkmaktadır. Bu anlamıyla, her kültür grubunun kimliğini koruma

hakkı vardır”:Aral, s. 418.