Background Image
Previous Page  585 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 585 / 617 Next Page
Page Background

Hukuka Rağmen Kanun, Hâkimin Direnme Hakkı ya da Radbruch Formülünü Hatırlamak

584

etmeyeceği” fikri, bütün hukuk sistemleri için evrensel ölçekte kanu-

nun meşruiyetinin sorgulanmasının hareket noktası olabilir.

III) Radbruch Formülü ve Direnme Hakkının Sınırı

Radbruch formülü olarak adlandırılan, daha sonra Alman Federal

Mahkemesi ve eyalet mahkemelerinin de kabul ettiği hukuki görüş-

ler, Nazi dönemi Almanya’sında yaşanan ağır insan hakları ihlalleri

ile geriye dönük mücadele etme imkânı sağlamıştır. Demokratik bir

toplumda, kanun yapanlara kanun yapma yetkisinin sınırlarını, huku-

ku uygulayanlara ise “kanunun, sadece kanun olduğu için uyulmayı

hak etmediğini” hatırlatan tabii hukuk ilkesidir. Hukuk devleti, yöne-

tenlerin kanunları adalet içeriğine ve insan haklarına uygun yaparak,

bu kurallara bağlı kalacağını varsayar. Radbruch formülü, adalet içe-

riğinden yoksun, hukuki güvenliği sağlayamayan, ağır insan hakları

ihlallerine neden olan kanunlar yapılması suretiyle, hukuk devletinin

varsayılan pozisyonundan sapma gösterdiği dönemde devreye gire-

rek, hukuk aracılığıyla geçmişle hesaplaşma imkânı sağlar. Adalet

içeriğinden yoksun kanunlarla ağır insan hakları ihlallerine şahit olu-

nan zaman, hukukun askıya alındığı olağanüstü koşulların yaşandı-

ğı zamandır. Bu nedenle formül, olağanüstü durumlara özgü olarak

hukukun geçmişi unutmasına izin vermeyerek, olağan bir geleceği

inşa eder. Formül, insan haklarının her zaman ve durumda uygulan-

ması gerektiğini esas aldığı için, ağır insan hakları ihlali içeren kanu-

nu yapanlar yetkilerine, zamanaşımına, devlet güvenliğinin zorunlu

kılmasına, kamuoyu isteğine, politik tercihlerine dayanamayacakları

gibi bu kanunları uygulayanlar da “kanunu uygulamakla yükümlü

oldukları, kanunun bağlayıcı ve emredici olduğu” savunmasını ileri

süremeyeceklerdir. Hiç kimse, adalet içeriğinden yoksun, hukuki gü-

venliği ihlal edici, ağır insan hakları ihlalleri içeren kanunları yapma-

malı ve uygulamamalıdır.

1) Makaledeki Üç Olay

Gustav Radbruch, formülünü açıkladığı “Yasal Haksızlık ve Yasa

Üstü Hukuk” isimli makalesinde üç olaydan bahseder. Bunlardan ilki

şudur; Puttfarken isimli bir adliye kalem memuru, Götting adındaki

taciri, tuvalet duvarına “Hitler bir seri katildir ve savaşın sorumlusu-