Previous Page  104 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 104 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (121)

Coşkun ÖZBUDAK

103

buradaki müdahale, sadece belli bir dini törenin zamanlamasına yö-

nelik, haklı nedenlere dayanan bir müdahaledir. Medeni nikâhın ya-

pılmasıyla suç ve cezanın ortadan kalkacak olması, müdahaleyi daha

da hafiflettiğinden, ölçüsüz sayılamaz.

Çoğunluk gerekçesinde de belirtil-

diği gibi, 20. ve 24. maddelerdeki özgürlüklerin, bunların doğasından kaynak-

lanan bazı sınırları vardır. Dinsel bir törenin yapılmasından önce kişinin bazı

koşulları yerine getirmesinde haklı bir neden ve üstün bir kamu yararı varsa,

ölçülü olmak şartıyla Devletçe bazı kurallar konabilir. Nitekim 80 yıldır halkımı-

zın büyük çoğunluğu dini vecibelerini de ihmal etmeden bu kurallara uymuş ve

bu kuralların kaldırılması yönünde yasa koyucu üzerinde önemli bir toplumsal

talep yaşanmamıştır.

Kurallarla sıkıntısı olan kişilerin çoğunlukla, evli-

lik kurumunun kanuni yükümlülüklerinden kurtulmak ve partnerini,

özellikle inançlı bir kişi ise, hukuken evli olmaksızın birlikte yaşa-

maya ikna etmek için dinin manevi gücünden yararlanmak isteyenler

olduğu anlaşılmaktadır. Bunların da özgürlükler kapsamında himaye

edilecek meşru bir hukuki yararlarının olmadığı açıktır.

Dini töreni yapan kişiler yönünden de kurallara ilişkin iptal isteminin

aynı gerekçelerle reddi gerekir. Kaldı ki, başkalarını evlendirmek gibi dini bir

zorunluluk da bulunmamaktadır.

3. Değerlendirme

Yukarıda (okuyucuyu sıkma pahasına); itiraz başvurusu, karar ve

karşı oy gerekçelerine ayrıntılı olarak yer verilmiştir. Karşı oy yazıla-

rındaki gerekçeler yeterince açıktır. Bu nedenle, aynı hususlara ilişkin

görüşler yinelenmeyecektir.

Buna karşılık, AYM’nin son dönem kararlarında sıkça başvurulan

“ölçülülük” ilkesi ve inceleme konusu kararda başvurduğu kıyas ve

yorum yöntemleri irdelenecektir.

6

Bu noktada, yapılacak eleştirileri daha anlaşılabilir kılma açısın-

dan, Ankara Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde yirmi yıl ders

6

Ancak öncelikle Anayasa mahkemesine itiraz başvurusunda bulunulan mahke-

me kararında ileri derecede dil ve anlatım bozukluğu bulunduğundan, yapılan

alıntıdaki dil ve anlatım bozukluklarının düzletildiğini, ayrıca “gayrimeşru” ve

“gayriresmi” kavramları ile “nikâhsız birlikte yaşama” ve “zina” olgularının fena

halde birbirlerine karıştırıldığını, ya da bu kavram ve olgulara dayalı kabulün

hukuk temelli değil inanç temelli olduğunu düşündüğümü, zira bu mahkemenin,

“meşru”luk tanımlamasınıı ortada dini nikah olup olmadığını dikkate alarak yap-

tığı kanaatinde olduğumu belirtmeliyim.