Previous Page  170 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 170 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (121)

R. Murat ÖNOK

169

neticesi arasında nedensellik bağının varlığı yeterlidir. Bu bakımdan,

objektif sorumluluk örneği bir düzenlemedir. TCK m. 20 vd. hüküm-

leri karşısında, bu türden bir yaklaşımın ülkemizde benimsenmesi

mümkün değildir. Ayrıca, 24/5/2013 tarihli ve 6487 sayılı Kanun’un 18.

maddesiyle değişik KTK m. 36/3’te, ehliyetsiz sürücü için uygulana-

cak idari para cezası öngörülürken, KTK m. 48/5 ve 48/8’de alkol veya

uyuşturucu kullanmış durumda yakalanmış sürücüye dair düzen-

lemelerde yapılanın aksine, TCK’ya bir yollama yapılmamıştır. Oysa

kanunlaşmayan ve daha sonra değişen metinde, TCK m. 179/2’nin uy-

gulanacağı açıkça belirtilmişti.

60

Başka bir görüşe göre,

61

salt ehliyetsiz araç kullanmak bu suça yol

açmaz; gerekli ehliyeti almamış failin, bir trafik kuralını ihlâl etme-

si veya bir trafik kazasına neden olması durumunda suç oluşur. Bu

önermenin ikinci kısmına, trafik güvenliğinin tehlikeye atıldığı bilinç

ve iradesinin mevcudiyeti şartıyla, katılıyorum. Zira trafik kazasına

“neden olan” kişiden kasıt, kusursuz olarak bir kazaya karışan değil,

kendi kusurlu davranışıyla kazanın müsebbibi olanı ifade eder. Buna

karşılık soyut kural ihlâlinin yeterli olmadığı kanaatindeyim: ehliyet-

siz olarak araç kullanıp kırmızıda duran kişiyle (bu durumda, söz ko-

nusu görüşe göre suç oluşmayacak), ehliyetsiz olarak araç kullanıp boş

yolda kırmızıda yavaşça geçerek kimseyi tehlikeye atmayan kişinin

(bu durumda, söz konusu görüşe göre suç oluşacak) ceza hukuku açı-

sından ayırt edilemeyeceği görüşündeyim. Böyle bir yaklaşım, suçun

“somut tehlike suçu” yapısıyla uyuşmamaktadır.

Hatta, aynı görüş sahibi yazarlar,

62

trafik güvenliği bakımından

tehlikeli görüldüğü için sürücü belgesi geri alınmış veya iptal edilmiş

kişinin trafiğe çıkmasının başlı başına TCK m. 179/2’ye girdiği kanaa-

tindedirler. Bu mutlak tasnife de katılmak mümkün gözükmemektedir.

Gerçekten, örneğin, otomobil kullanmayı beceremediği/başaramadığı

için ehliyet alamayan kişiye nazaran; ehliyet alıp da, park kurallarına

uymadığı için ceza puanı limitini doldurup ehliyeti iptal edilen kişiyi

daha tehlikeli kabul etmenin bir nedeni yoktur. Oysa anılan görüşe

göre ilk durumda suç oluşmayacak, ikincisinde ise oluşacaktır.

60

Malkoç, s. 1188.

61

Parlar/Hatipoğlu, s. 1362; Çakmut, s. 781.

62

Parlar/Hatipoğlu, s. 1362.