

TBB Dergisi 2015 (121)
Mehmet Said COŞKUN
305
belirli tespitler yapılmış olunacak ve maddî vakıaları tek başına dava
sebebi kabul etmek yerinde olmayacaktır. Bu görüşü kabul etmek de
mümkün değildir. Bunu bir örnekle açıklamak yerinde olacaktır. Mal
sahibi (M) ile taşıyıcı (T) bir taşıma sözleşmesi yapıyorlar. Taşıma es-
nasında (T) kaza yapıyor ve mallar hasar görüyor. (M), (T)’ye taşıma
sözleşmesine dayanarak zararının giderilmesi için dava açıyor ve ka-
zanıyor. Meriç’in görüşünden hareket edecek olursak (M), (T)’ye daha
sonra haksız fiile dayanarak zararının giderilmesi için dava açarsa bu
dava kesin hüküm nedeniyle reddedilemeyecektir
40
. Zira ilk davadaki
dava sebebi sözleşmenin kaza suretiyle yerine getirilmemesi iken ikin-
ci davada dava sebebi kaza suretiyle haksız fiile dayalı zarar verilme-
sidir. Açıkça görüldüğü üzere bu durum hakkaniyete aykırıdır. Ayrıca
“
iura novit curia
” (hâkim hukuku bilir) ilkesi gereği hâkim tarafların
ileri sürdüğü hukukî sebeplerle bağlı değildir. Dolayısıyla dava sebe-
bini maddî vakıalarla hukukî sebebin oluşturduğu bir bütün olarak
düşünmek yerinde olmayacaktır.
Dava sebebini açıklayan bir diğer görüş ise vakıalara dayandır-
ma görüşüdür. Buna göre dava sebebi, davacının talep sonucunu haklı
göstermeye yarayacak maddî vakıaların bütünüdür
41
. Yukarıda bah-
sedilen olayda dava sebebinin maddî vakıalar olduğunu düşündü-
ğümüzde hakkaniyete uygun bir sonuç çıkacaktır. Olayda taraflar ve
talep sonuçları aynıdır. Fakat birinde maddî vakıa ocak ayı kirasının
ödenmemesi iken diğerinde ekim ayı kirasının ödenmemesidir. Do-
layısıyla dava sebepleri farklıdır ve ilk davada verilen hüküm, ikinci
dava bakımından kesin hüküm teşkil etmez. Sonuç olarak, dava se-
bebinin yalnızca davada ileri sürülen maddî vakıalar olduğunu kabul
etmek gerekir.
Fikrimizce bağlantının kapsamına dâhil edilen “sebep” unsuru
ile kesin hükmün unsurlarından olan ve HMK m.303’te geçen “dava
sebebi” bir yönüyle birbirlerinden farklıdır. Dava sebebi, “
davada istem
temeli olan maddî vakıalar
” şeklinde tanımlanabilir.
42
Bu tanımdan dava
40
Ahmet Cahit İyilikli, Hukuk Yargılamasında Dava Sebebi Üzerine Bir İnceleme,
Türkiye Barolar Birliği Dergisi,
2013, S.106, s.180. (erişim:
http://tbbdergisi.baro-
birlik.org.tr/)
41
Tanrıver, s.92-93.
42
Umar, s.842. Umar, alıntının bulunduğu ilgili kısımda bu tanıma Yargıtay’ın da
katıldığını
11.HD’nin 24.4.1970 günlü kararını örnek veriyor. Yargıtay HGK’nın
benzer yöndeki bir kararı için bkz. HGK E. 2011/2-890 K. 2012/239 T. 28.3.2012.