Previous Page  76 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 76 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (121)

Tevfik Sönmez KÜÇÜK

75

lığı görevini yerine getirdiği için) genel başkan olamayan, fakat üyeler

tarafından partinin lideri olarak görülen bir kişi, eş genel başkanlık

sistemi ile parti içi işleyişi kontrolü altında tutabilir. Parti içi iktidar,

eş genel başkanlar arasında paylaştırıldığından, diğer bir ifade ile tüm

yetkileri bünyesinde toplayan ve ön plana çıkan bir genel başkan bu-

lunmadığından, bu fiili lider, parti ile bağı kesilmiş olsa da, parti içi

iktidarın bölünmesinden yararlanarak, parti içi işleyişe bütünüyle nü-

fuz edebilir. Hatta 2007 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile birlikte

cumhurbaşkanının artık doğrudan doğruya halk tarafından seçildiği

nazara alınırsa, cumhurbaşkanı seçilen eski genel başkanın, halkın ço-

ğunluğunun desteğini de arkasına alarak, eş genel başkanlık sebebiyle

eski partisi içinde oluşabilecek iktidar boşluğunu daha kolay doldura-

bileceği öne sürülebilir.

2. Partilerin Belde Teşkilatı Kurma Zorunluluğunun

Kaldırılması

2.3.2014 tarihli Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıy-

la Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. mad-

desi aracılığı ile SPK md. 20’de gerçekleştirilen bir diğer değişikliği,

ilçelerde örgütlenebilmek için belde teşkilatı kurma zorunluluğunun

kaldırılması oluşturur. Gerçekten, bu maddeye göre, partilerin ilçe

teşkilatı; ilçe kongresi, ilçe başkanı, ilçe yönetim kurulu ve kurulmuş

ise belde teşkilatından oluşur ve partilerin beldelerde teşkilat kurması

zorunlu değildir. Oysa SPK md. 20 / 1’in ilk halinde, partilerin ilçe teş-

kilatları arasında kurulması zorunlu bir organ olarak belde teşkilatları

da sayılmakta ve bir ilçede örgütlenebilmek için beldelerin en az yarı-

sında teşkilat kurmuş olma veya beldelerin sayısı, üç ya da daha az ise

bu beldelerin yalnız birinde örgütlenmiş olmak yeterli görülmekteydi.

Bu hükmün kabul edilmesi ile birlikte, partilerin ilçelerde teşkilatlan-

malarının daha da kolaylaştığını söylemek mümkündür. Bu durumun

partilerin kendi iç düzen ve işleyişleri hakkında serbestçe karar vere-

bilmeleri anlamına gelen kurumsal parti özgürlüğünü olumlu yönde

etkileyeceği iddia edilebilir. Ne var ki, bu bağlamda ortaya şöyle bir

soru atılabilir: Peki, bu düzenleme, parti içi demokrasi ilkesini ne yön-

de etkilemektedir?