

Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik ...
78
örgütleneceklerinin kabul edilmesi, başlı başına parti içi demokrasi
ilkesini ihlal etmez. Burada tartışmalı olan husus, bu örgütlenme mo-
delinin, üyelerin parti içi karar süreçlerine katılımına olanak verecek
bir şekilde alt kademelere bölünmemesidir.
19
İşte, SPK’nın 7. maddesinin parti içi demokrasi ilkesi açısından
olumsuz yönü de tam bu noktada ortaya çıkar. Çünkü bu madde ile
ilgili olarak Sav’ın da belirttiği üzere, SPK, partiler için üç aşamalı ve
tek boyutlu, dikey bir örgütsel model öngörmektedir: Merkez örgütü,
il örgütleri ve ilçe örgütleri. Maddede anılan ve 1987 senesinde 3370
sayılı Yasa ile 7. maddeye eklenen belde örgütleri, bu örgüt, ilçe ör-
gütüne bağlı olduğundan ve belde örgütünü ilçe örgütü tarafından
seçilen üyeler oluşturduğundan teknik anlamda bir örgüt kademelen-
mesi olarak görülemez.
20
Özetle, 7. maddenin partiler için öngördüğü
örgütlenme modeli hakkında şunlar söylenebilir: SPK’ya göre, mahallî
düzeyde partilerin en alt kademede örgütlenebileceği birim bellidir.
Belde örgütleri, gerçek anlamda bir örgüt olarak kabul edilmediğin-
den, üyelerin, parti içi irade oluşumuna katılabileceği ilk birim ilçe
örgütüdür. Böylece, 7. maddeye göre, özellikle 1960’dan önce faaliyet
gösteren ocak ve bucak örgütlerinin kurulması mümkün değildir. Bu
yasaklamanın ise esas itibariyle iki temel sonucu bulunur. Bunlardan
ilki, kurumsal parti özgürlüğüne ilişkindir. Söz konusu teşkilatların
partiler tarafından kurulması engellenerek partilerin serbestçe faali-
yette bulunabileceklerine ilişkin anayasal kural ihlal edilmiştir.
21
Bu
örgütlerin, partiler tarafından kurulmasının SPK’ca yasaklanmasının
diğer sonucu ise üyelerin siyasal katılım özgürlükleri üzerinde kendi-
sini gösterir. Şöyle ki; partilerin iç düzen ve işleyişlerinin demokratik
esaslara uygun olması için, partilerin, coğrafi olarak alt kademelere
bölünmesi gerekir. Çünkü ancak bu şekilde her bir üyenin, parti içi
irade oluşumuna katılımı sağlanabilir. Bu çerçevede partilerin özel-
likle en alt düzeydeki teşkilatı, buralarda üyeler parti içi kararlarının
TESAV Yay., No: 8, [yayın yeri yok], 1995, s. 138.
19
Tevfik Sönmez Küçük, Parti İçi Demokrasi, s. 371.
20
Atilla Sav, “Siyasi Partilerin Örgütlenme Modeli”, Siyasi Partiler ve Demokrasi
Sempozyumu, TESAV Yay., No: 8, [yayın yeri yok], 1995, s. 41.
21
Benzer yönde bir görüş için bkz. Erdoğan Teziç, 100 Soruda Siyasi Partiler, Gerçek
Yay., 1. Baskı, İstanbul, Ocak 1976, s. 68.