Previous Page  150 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 150 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

D. Çiğdem SEVER

149

edilmekte ve bu alanda idari işlem kurulmasında katı bir şekil şartına

da ihtiyaç duyulmamaktaydı.

26

Bunun en önemli nedeni ise bu kişile-

rin “birey olarak değil, devlet organizasyonunun bir parçası” olarak

nitelenmesiydi.

27

Buna karşılık Almanya Federal Anayasa Mahkemesi

bir kanun olmaksızın hükümlülerin mektuplarının denetlenmesiy-

le ilgili anayasaya aykırılık incelemesinde (BVerfGE 33(1), 14.3.1972)

yasallık ilkesinin bu kişiler bakımından da geçerli olduğuna karar

vermiştir. Mahkeme aynı yıl verdiği bir başka kararında da cezalan-

dırmanın amaçlarından birinin yeniden toplumsallaştırma olduğu-

nu vurgulamış ve hapsedilenlerin haklarına müdahalenin sınırının

bu amaç gözetilerek değerlendirilmesi gereğine işaret etmiştir.

28

Bu

süreçte özel güç ilişkisi teriminden vazgeçilerek aynı kapsamı ifade

eden, fakat güç ilişkisi değil statüdeki farklılığa vurgu yapan “özel

statü ilişkisi” (

Sonderstatusverh

ä

ltnis/Sonderrechtverh

ä

ltnis

) terimi kulla-

nılmaya başlanmış ve bu kişilerin hak ve özgürlük rejiminin farklı ol-

duğu fikrinden vazgeçilmiştir.

29

Bu tür statülerin disiplin hukukunun

getirdiği sınırlar ve belli hakların sınırlandırılması bakımından ölçü-

lülük değerlendirmesinde dikkate alınabileceği kabul edilmektedir.

30

ABD’de de farklı bir terminolojiyle de olsa benzer bir süreç yaşan-

mıştır. 1871 yılında Ruffin v. Commonwealth kararında ABD Yüksek

Mahkemesi hükümlüleri “sivil ölüler” olarak nitelendirmiş ve hem

haklar hem özgürlüklerinden mahrum olduklarını belirtmiştir.

31

1944

yılında açılan Coffin v. Reichard davasında ise Mahkeme

habeas cor-

pus

kavramını geniş yorumlayarak hapsedilenlerin hukuki yollara

başvurma hakkını tanımış, sonraki yıllarda verdiği kararlarda hap-

sedilenlerin anayasal haklarının olduğuna ve bu haklarının kanunla

26

Sebastian Graf Kielmansegg, “Das Sonderverhaeltnis”, Juristische Arbeitsblaetter,

2012, s. 881; Hartmut Maurer, Allgemeines Verwaltungsrecht, Verlag C. H. Beck,

München, 2006, s. 126-127.

27

Volker Epping, Grundrechte, Springer, Heidelberg, 2009, s. 305.

28

Almanya’da ilk ceza infaz kanunu bu kararların etkisiyle ancak 1976 yılında yü-

rürlüğe girmiştir. Strafvollzugsgesetz, dtv TB Nr. 5523, 1976.

29

Hans Uwe Erichsen vd., Allgemeines Verwaltungsrecht, De Gryuter Studium,

Berlin, 2010, s. 247.

30

Anayasa Mahkemesi de konuyla ilgili bireysel başvuru kararlarında benzer bir

yaklaşıma sahiptir. Örneğin bkz. Azadiya Welat Kararı, 2013/3614, par. 65; Erya-

şa kararı, 2013/6693, par. 54.

31

Palmer, Constitutional…, s. 214.