Previous Page  158 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 158 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

D. Çiğdem SEVER

157

Mahkeme hapsedilen statüsüne bağlı genel yasakların Sözleşmeyi ih-

lal ettiğini, ancak seçme hakkı bakımından makul sayılabilecek belli

suçlar için seçme hakkının sınırlandırılmasının Sözleşmeyi ihlal etme-

diğini kabul etmektedir.

64

AİHM gündemine yakın tarihte giren bir

diğer konu ise hapsedilenlerinin umut hakkıdır. Mahkeme, müebbet

hapis cezası alan hükümlülerin cezalarının herhangi bir umuda sa-

hip olamayacak şekilde infaz edilmesinin işkence yasağına aykırılık

oluşturduğuna karar vermiştir.

65

Yine çok yakın zamanda verilen

Khoroshenko v. Rusya kararında ise Mahkeme müebbet hapis ceza-

sına hükmedilen kişilere özgü olarak aileleriyle iletişim kurma hak-

kının sınırlanmasını incelemiş ve Rusya’da müebbet hapis cezasına

mahkum kişilerin ilk on yılda diğer hükümlülerden farklı olarak ai-

lelerini ancak kısa süreli görebileceklerine ilişkin genel yasağın Söz-

leşmenin 8. maddesini ihlal ettiğine karar vermiştir. Mahkemeye göre

“Devletler sınırlamanın belli bir olayda makul ya da gerçekten gerekli

olup olmadığını belirlemek için bir ölçüde esneklik sağlamadan genel

sınırlama koymak konusunda serbest değildir.” (par. 126) Bu kararın

önemi tıpkı umut hakkı ve oy kullanma hakkında olduğu gibi, devlet-

lerin cezalandırma politikaları konusunda takdir yetkisi vurgusunu

içermemesi, tam tersine genel yasaklar konusunda devletlerin sınırını

belirlemesidir.

AİHM’in kararları bunlarla sınırlı olmamakla birlikte kararlar

genel olarak değerlendirildiğinde, AİHS’in belli bir cezalandırma

sistemini dayatmadığını, ancak AİHM’in hapsedilenlerin hakları-

n

ı giderek daha geniş

yorumladığın

ı saptamak

mümkündür. Bu-

nun en

önemli görünümü 3.

maddedeki kötü muamele yasağı ile 8.

maddedeki özel hayatın korunmasına ilişkin hükümlerin giderek

daha kapsayıcı hale gelmesiyle birlikte hapsedilenlere özgü ve daha

önce hak olarak görülmeyen umut hakkı gibi yeni hak türlerinden

bahsedilebilmesidir. AİHM kararlarındaki en önemli konulardan

biri AİHS kapsamındaki bütün haklar bakımından özne olarak ka-

64

Örneğin Scoppola (No. 3) v. Italy, (126/05, 22.5.2012) kararında İtalya hukukunda

belli suçlar bakımından sınırlama getirildiğinden cinayetten hükümlü başvurucu-

nun oy hakkını kullanamaması nedeniyle ihlal kararı verilmemiştir.

65

Kafkaris v. Kıbrıs (BD, 21906/04, 12.2.2008) ve Vinter ve Diğerleri v. Birleşik Kral-

lık (BD, 66069/09, 130/10 ve 3896/10, 9.7.2013) ile Öcalan v. Türkiye kararları

buna örnektir. Bu konuda bir çalışma için bkz. Öncü, 2014: 13-36.