Previous Page  164 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 164 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

D. Çiğdem SEVER

163

kanunun yeterli olmadığı, “

bunların içerik bakımından da belirli amacı

gerçekleştirmeye elverişli olmaları gerek

[eceği]” belirtilmiştir. Mahkeme-

nin gerekçesinin önemli bir başka yanı da insan hakları ile ceza infaz

sistemi arasındaki ilişkiye vurgu yapmış olmasıdır. Bu kararla birlik-

te Anayasa Mahkemesi disiplin hukuku bakımından yasallık ilkesini

suçlarda da kabul etmiş olmaktadır. Buna karşılık mevzuatta kıyasa

izin veren hükümlerin hem Kabahatler Kanunu’nda

72

hem de öğrenci

disiplin yönetmeliğinde

73

varlığını sürdürdüğünü belirtmek gerekir.

2. Hücreye Koyma Disiplin Cezasının Anayasallığı Sorunu

Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelen itiraz başvurularından

biri h

ücreye koyma

disiplin cezasının anayasaya aykırılığına ilişkin-

dir.

74

Ceza İnfaz Kanunu’nun “Hücreye koyma” başlıklı 44. madde-

sine göre bu ceza “hükümlünün eylemlerinin nitelik ve ağırlığına

göre bir günden yirmi güne kadar, açık havaya çıkma hakkı saklı

kalmak üzere, geceli ve gündüzlü bir hücrede tek başına tutulması

ve her türlü temastan yoksun bırakılmasıdır”. İtiraz başvurusunun

gerekçesine göre “ceza infaz kurumlarında cezalarının çektirilmesi-

72

Kabahatler Kanunu’nun 4. maddesinde yer alan “Hangi fiillerin kabahat oluştur-

duğu, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi; kanunun kapsam ve koşulları bakı-

mından belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlem-

leriyle de doldurulabilir” hükmü yürürlüktedir ve genel hüküm niteliğinde oldu-

ğundan diğer idari yaptırımlar bakımından uygulanabilir bir hüküm olup olma-

dığı ve tüm disiplin hukukunda idarelere kıyas yoluyla disiplin suçu ihdas etme

yetkisinin kabul edilip edilmeyeceği akla gelmektedir. Bu konuda yakın tarihli

sayılabilecek bir kararında Danıştay Kamu İhale Kurulu’nun kanunda öngörülen

ve yaptırım uygulanabilecek bir duruma kıyasen yaptırıma tabi tutulan bir eylem

sonucunda verilen idari para cezasıyla ilgili olarak Kabahatler Kanunu’na atıfla

bir karar vermiştir. (Danıştay 13. Daire, E. 2013/1279, K. 2013/2292, T. 19.9.2013)

Kabahatler Kanunu’nun 4. maddesini aynen atıf yapmasının hemen arkasında bu

maddenin idareye suçları belirleme konusunda yasallık ilkesine uyma yükümlü-

lüğünü ortadan kaldırmadığını belirterek şu değerlendirmede bulunmuştur: “Be-

lirli normların sadece kanunlarla düzenlenebileceğini öngören kanunilik ilkesi,

ceza hukukunda olduğu gibi idari yaptırımlarda da uygulanması zorunlu olan bir

ilkedir. Hangi fiillerin idari yaptırım gerektirdiğinin kanunda açıkça tanımlanma-

sı, bunun doğal sonucu olarak bir eyleme yaptırım uygulanabilmesi için yaptırım

uygulanacak eylemin belirli olması ve kıyas yoluyla yaptırıma başvurulamaması

gerekmektedir”.

73

Bununla birlikte özellikle yükseköğretim disiplin hukukunda yasallık sorununun

varlığını koruduğunu belirtmek gerekir. Örneğin öğrenci hukukundaki yasallık

sorunu hakkında bkz. D. Çiğdem Sever, “İnsan Hakları Meselesi Olarak Öğrenci

Disiplin Hukuku ve Yasallık İlkesi”,

Güncel Hukuk

, Ocak 2014, s. 8-10.

74

AYM, E. 2013/137, K. 2014/94, 22.5.2014, RG: 12.09.2014-29117.