Previous Page  224 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 224 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

Ezgi AYGÜN EŞİTLİ

223

le cezalandırılmasını gerekli kılan bir hukuka aykırılığın mevcudiyeti

durumunda Yargıtay’ın izleyeceği yol CMK’nda bozma nedenleri ara-

sında belirtilmemiştir. Şu halde sanık ya da hükümlü aleyhine kanun

yarına bozmanın mümkün olup olmayacağı, bozma talebinin kabul

edilmesi halinde hangi usulün izleneceği CMK’nın ilgili maddelerinde

ifade olunmamıştır.

Yargıtay, mahkûmiyet hükmünün esasına dâhil olup 5271 sayılı

Kanun’un 309/4. fıkrasında sayılan dört halden birisi içerisinde müta-

laa edilmesi mümkün olmayan bir hukuka aykırılığın mevcudiyeti ha-

linde hükmü, 309. maddenin 4. fıkrasındaki kararlardan birisi verile-

meyeceğinden, aynı Kanunun 3. fıkrası gereği aleyhe tesir etmeyecek,

kanun yararına bozulan kararda herhangi bir düzeltme yapılmayacak

ve yeniden yargılanmayı gerektirmeyecek şekilde bozmaktadır. Bazı

kararlarında ise Yargıtay bozma nedenini CMK’nun 309/4-c bendine

dayandırmaktadır.

61

Öncelikle belirmek gerekir ki CMK’nun 309/4-c bendi mahkûmiyet

hükmü dışındaki hükümlere ilişkin bir düzenleme olması nedeniyle

mahkûmiyet hükmünün esasına ilişkin hükümlü aleyhine olan bir hu-

kuka aykırılığın bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün değildir.

62

Öte yandan CMK’nun 309/3. fıkrası; “Yargıtay’ın ceza dairesi ileri

sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına

bozar” hükmünü amirdir. Maddede ifade olunan “nedenler” bozma

nedenleri olup, aynı maddenin 4. fıkrasına gönderme yapmakta, bir

başka deyişle dördüncü fıkra üçüncü fıkra kapsamında mütalaa edil-

mektedir. Dolayısıyla 3. fıkrayı tamamlayan dördüncü fıkrayı üçüncü

fıkradan ayrı düşünmek mümkün değildir.

O halde Yargıtay’ın bu sonuca dördüncü fıkradaki nedenleri kıya-

sen genişleterek ulaştığı sonucuna varmak gerekir. Oysa kanun yara-

rına bozma olağanüstü kanun yolunu düzenleyen hüküm, kurumun

61

Kuyucu, s. 192

62

Doktrinde bir kısım görüş, CMK, md. 309/4-c’ de ifade olunan ve mülga

CMUK’nda yer almayan “davanın esasını çözüp de mahkûmiyet dışındaki hü-

kümlere ilişkin ise, aleyhte sonuç doğurmaz ve yeniden yargılanmayı gerektir-

mez” hükmü gereğince, davanın esasını çözmeyen veya davanın esasını çözüp de

mahkûmiyete ilişkin olan hükümlerdeki hukuka aykırılıkların bozulması halinde

kanun yararına bozma kanun yolunun aleyhte sonuç doğuracağı ve yeniden yar-

gılanmayı gerektireceği görüşündedir (Ünver/Hakeri, s. 894).